Kelimeler harflerden oluşurdu.
Sessizlik ise hiç bir şeyden
Bazı şeyleri anlatabilirdik kelimeler ile belki ama
"Her şeyi" hiç bir şey ile anlatmanın tek yolu sessizlikti.
"Sessiz olmak" diye bir şey vardı değil mi bu hayatta?
..
Biz hep yanıldık, Henry.
Göğün rengini mavi sandık; gece olunca hakikati anladık.
Yağmur gerçeği söylüyordu ama biz gök kuşağına aldandık.
Sessizlik sonsuzluğa dairdi ama biz kelimelere inandık.
Aşkın tarifi vardı ama biz tarifsiz yalanlara doladık.
Ölümü bir son hayatı sonsuzluk sandık.
..
Gerçek olmayan bir hayatın, tüm gerçeği yalan değil miydi?
Hangi gerçek, varlığını bir yalana borçlu değildi?
Varlığı yalan olanın yokluğunu kim yalanlayabilirdi?
Hangi masalın kahramanı değiştirebilirdi, o masalın masal olduğu gerçeğini?
Pinokyo'yu yazan Carlo Collodi'nin burnu uzadı mı Pinokyo'yu yaratırken?
Yoksa Carlo Collodi'nin yalanına inananların gerçeği miydi, burnumuzdan gelen?
Ya da Pinokyo'yu yapan Gebetto ustanın uzayan burnunun adı mıydı, Pinokyo?
Bunca yalanın bedelini Pinokyo' mu ödemeliydi?
Hayatın uzayan burnu biz değil miydik, Pinokyo'nun suçu neydi?
Peki ya mumlara ne demeli?
..