Kitabın sayfasına rüzgar dolunca
Anladım istemeden bittiğini
Başka mevsimleri avutmaya
gitttiğini
Sarhoş bulutlar cahil başımda şımarık
Kendi öyküme izin vermeden zaman
Seni taşıdım hep kalbime yabancı ömrüme
Aklım her salise bir daha yitik
Sözcüklerim kum fırtınaları gibi sarsın yollarını
Benimle birlikte atmasan da adımların
..
Kitabın sayfasına rüzgar dolunca
Anladım istemeden bittiğini
Başka mevsimleri avutmaya
gitttiğini
Sarhoş bulutlar cahil başımda şımarık
Kendi öyküme izin vermeden zaman
Seni taşıdım hep kalbime yabancı ömrüme
Aklım her salise bir daha yitik
Sözcüklerim kum fırtınaları gibi sarsın yollarını
Benimle birlikte atmasan da adımların
..
kimsesiz ağustosların kasabasında
kalakalsam da bir yanım hep sende
arkadaşlarımla paylaştığım sessizlik
daha saran daha sıcak olsa da...sende...
bozkır rengi uzaklardı ağustos kasabam
mülayim trenlerin belki ayda bir uğradığı
kahvehanelerinde ihtiyar anılar demlenirken
aklımda an be an kırmızıyı ince nazlı sevişin...
..
tek çıkış yangınıma körük
zifir öykümde en ufak çıtırtı ölüm
yağmurun ilk damlası çingene
dönüşü olmayan yol mızrabım sensiz sessizlik küfürbaz
gidişinin ıssız toprağında bir çentik gözyaşım savurgan
..
üzerimde laciverdî ağlamaklı
dünyaya darmadağın saçların
gülümser elmacıklar dururken bir köşede
dargın yalınayak
karagün dostu mektupların
koşar adım hikayeleri gibi
ellerini tutuşum bir başka ülke
ayrılıklar vatanım
yerli yerinde günbatımları
..
sessizliği ilk kırşehirde sevdim
ve güzelliği sesimde kaybolmadı hiç...
sessizliği tanımak başka… sevmek başka…
kırşehir'de ikisi de aynı...
sokak çeşmelerinin sesi
sessizliğini tamamlar kırşehir'in...
..