Saatlerdir aynı şarkıyı dinliyorum,aynı bardaktan kaç kadeh içiyorum kimbilir. Bahar gelmiş ya, çicekler filizlenmiş,balkonlara çıkmak gerek diye çıktım balkona,oturdum. Masamı açtım,radyoyu dinledim. Tüm şarkıları bana söylermişsin gibi. Yan komşudan mangal kokusu var. Benim de rakı kokum bana. Beyaz peynirim,domates ve biberimle. Bir de seninle,sensiz olur mu bu içmelerim, içmelerimde seni yaşamalarım. Yaşayamam ki sensiz hiçbir anımı,hele gecelerimi o kar ayazı gibi vuran yüreğimden geçen binlerce duygumsun benim. Isıt beni,üşüyorum bu gece sensiz. Sıtma nöbetlerindeyim sanki titriyor bedenim. Sıcaklığın nerede yar sen neredesin?
Özlemlerin pençesindeyken ben,suskunlukların vurur bedenimi,benliğimi. Ben hep sensizliğime lanet ettim,sensizliğimde idi gözyaşlarım. Mutluluğum olursan eğer gelişlerinde bunu nasıl anlatırım.Bilmiyorum! Bilmiyorum sevinçlerin rengi nedir? Ya da doğarken gün,günün aydınlığındaki huzur,bilmiyorum. Bildiğim düşünceme aldığımda seni,mutluluğum oluyorsun. Sevgimi arttırıyorsun bir telefon sesinde bile. Sen elim oluyorsun,olmazlarımda omuzum,belki sevmek bu aldırmadan mesafelere yaklaşmak, adım adım tutmak elini ve hissetirmek yüreğini en çaresiz gecelerde._Seni Seviyorum_ demek anlam yükler dile,yüreğe. Ben bu anlamlarla SEVİYORUM SENİ...
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
