Sermedî Selâm Şiiri - Salih Şanlı

Salih Şanlı
473

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Sermedî Selâm

SERMEDÎ SELÂM

Bir sevdâ peşindeyim, düşe kalka
Düşümde bir sevdâ, boynumda halka

Halka halka yayılır sular bir taşla
Kıpır kıpır gönlüm bir damla yaşla

Yaşlanmaz bir ruh, eskimez bir sevdâ
Her nefeste gönlüm, daha bir şeydâ

Şeydâ bülbülün gülde aradığı
Âşıkların bülbülde aradığı

Aradığım sevdâ, sorduğum sevdâ
Hoş bir rüyâ, hayra yorduğum sevdâ

Sevdâ, sonsuz ufuklarda süzülen
Bir muammâ, can vermekle çözülen

Çözülen buzların müjdelediği
Sevdâ, bulutların bestelediği

Bestelediği o ilk şarkı sonsuz
Sevdâ, hangi nağme cezbeder onsuz ?

Onsuz dünyâ, böcek yuvası kabir
Onsuz yaşamak da bir ölmek de bir

Bir sevdâ peşindeyim yollar yokuş
Gönül, özyurdu kafdağındaki kuş

Kuş konmaz kervan geçmez bu diyârda
Ne yapsın gönül, gözü şirin yârda

Yârdan bir ışık demeti dermeden
Erilmez, geceler geçit vermeden

Vermeden alınmaz cevherin hası
Sevdâ, yeryüzünün eşsiz elması

Elmasın gönül yuyan pırıltısı
Göze, berrak bir suyun şırıltısı

Şırıltısını dinlediğim pınar
Nerde, nerde can verdiği o çınar ?

Çınara özlem, ölüm var dahası
Bir içim su sevdâ ateş pahası

Pahası bir ömür sevdâ bengisu
Gecelerin pınarında dengi su

Suskun arzûlara dil veren bir şevk
Gönlü coşturan bu şevkle dolu zevk

Zevk, ne terâzi kalsın ne de tedbir
Zevk, sanemler kırılasıya bir bir

Bir sevdâ peşindeyim karanlıkta
Gözüm bilmediğim bir hayranlıkta

Hayranlık tâ gecenin son deminde
Yaşanmamış sabahın şebneminde

Şebneminde gülün allar oynaşsın
Mey'ûs limana bir gemi yanaşsın

Yanaşsın da götürsün beni burdan
Yâhût sır müjdeler getirsin ordan

Ordan oraya savrulan bir düştü
Gecenin saçlarına aklar düştü

Düştümü bu tozlu ışık zindana
Gözler parlar, sırlar çıkar meydana

Meydana dalkılıç giren bir atlı
Gümüş yeleli atı kar kanatlı

Kanatlı kapısı göğün, açılsın
Yeryüzüne ak müjdeler saçılsın

Saçılsın bu tohum kara toprağa
Yeryüzü muhtâc bir yeşil yaprağa

Yaprağa can veren damla bu iksîr
Âh bu candan ben de yudumlasam bir

Bir sevdâ peşindeyim sonsuza dek
Yudum yudum lezzet, ölümle gerdek

Gerdeğe girer gibi mahrem sevdâ
Tohum toprakta sır, ölüme vedâ

Vedâ ettim yaşanmamış yıllara
Uzandım ölümden öte yollara

Yollara toz bulutları serpen yel
Al beni, tozlara kat, tûfanla gel

Gel, ak müjdelerle, beyazlarla gel
Gel, duâlarla gel, niyazlarla gel

Gel götür beni, arayıp durduğum
O sevdâya götür, yeter durduğum

Durduğumca derd yükle dermân diye
Başımı düşür "budur fermân" diye

Diyen doğru demiş:"arayan bulur"
Sevdâyı bulmak bilmem nasıl olur ?

Olursa sevdâ olur bana sultân
Yaşanası sevdâ, cana can katan

Katan odur, ömrüme nûrdan iksir
Vücûdum bin parça, gönlümde derd bir

Bir sevdâ peşindeyim ben ebedî
Bir sevdâ ki saltanatı sermedî

Sermedî selâm olsun müjdecime
Götürür sevdâsı Rabb-i Rahîm’e

Salih Şanlı
Kayıt Tarihi : 13.6.2017 14:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


mesnevi na't

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Salih Şanlı