Öğretilmiş Çaresizlik
Masal bu ya
Her yer, her şey rant olmuş
Ağızdaki nimet kurumuş
Aslan geçmiş fırının başına
Öğretmenlik
Özden gelmeli, sözlerde kaybolup uçup gitmemeli
Görevin önemi, kutsallığı benimsenmeli
Rehavete kapılmadan ilk gün gibi sürdürülmeli
Elinden tutarak küçük canların
Olduğu Kadar
İçimde ne varsa döktüm ortaya.
İşte sustuklarım, dayanamadıklarım da burada.
Bak şu kenarda duran tek yapraklı papatya.
Gözyaşına sakladım, gül bahçeleri getirdim.
Özledim
Usulca sokuldu adam, elindeki çiçeği yamacına bıraktı
Kırmızının her tonuyla gonca bir güldü
Özledim dedi… Öyle çok özledim ki anlatamam
Seninle çimenlere uzanmayı, hayaller kurmayı özledim
Özür
Evet, sana haksızsın diyemem, bana hiç umut vermedin.
Bu sevgide seni suçlayamam, çünkü beni hiç sevmedin.
Bazen duygularına engel olamaz insan
Başaramaz unutmayı, unutmuş gibi yapmayı
Pofuduk
Aman deyim sakın bozma keyfini
Kıçını pofuduk koltuğundan kaldırıp
Pencereden bakmaya değmez bu dünya
Senin harika lezzetler ile doymaya
Şanslıydık
Gecenin bir yarısı saklambaç oynar, korku nedir bilmezdik.
Komşunun camını kırar, kaçardık da
Muhakkak terimizi silen biri olurdu maçlardan sonra.
Bir kamyon dolusu denize gider
Saygı
İnandığım değerlere sahip çıkabiliyor muyum?
Adil olduğumu düşünüyor olmam yeterli mi?
İhtiyacımdan ne kadar fazlasını tüketiyorum
Doğrularımın yolu çıkarlarımdan mı geçiyor?
Seksenler
Siyah beyaz çocuklardık biz
Önlüklerimiz en koyusu, şekilde her birimizin yakası
Göğsümüzde medarı iftihar kurdelesi
Kara tahtada bembeyaz tebeşirlerle tozu dumana katar
Anlam
İnsan anlam veremediğini kötü bilirmiş
Peki, anlatamadığına ne demeli?
Nereden başlayacağını bilmemenin çaresizliği
Okuduklarında kaybolarak kendini aramak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!