Annem benim, mert kadın;
Sevmez yalan dolanı.
Sert durur çok ciddidir.
Anlamaz kalp kıranı.
Yarınlara umutla,
Güzellikle hep bakar.
Gökyüzünde nasıl da pamuk gibi durursun,
Sen şeker mi, pamuk mu, yoksa su musun?
Durmadan değişerek türlü şekle girersin,
Beyaz bulut sen ne mükemmel bir şeysin.
Bazen benzetiyorum; bir atlıkarıncaya,
Bilimle, fenle uğraşmak gerek;
Bak uzaya çıkıyor elâlem, Frenk.
Yeni aletler, makineler, androitler,
Bilimle uğraşırsak gelişirler.
Bak ne demiştir peygamberimiz;
Kış mevsiminde portakal,
En sevdiğim meyvedir.
Mandalina, elma, muz;
Hepsi vitaminlidir.
İlkbaharda çilekler,
Başımızda çınar gibi,
Dimdik duran babamızsın.
Sevgi dolu yüreğinle,
Canımızsın babamızsın.
Hep sabırlı, hep iyisin.
Her zaman saçımı okşar, sevgiyle yaklaşırsın;
Ailemin büyüğü ne güzelsin babaanne.
Gözlerinde görürüm bana olan sevgini;
Nasıl sevmem ki seni kraliçem, babaanne.
Bana harçlık vermesen, hiç beni sevmesen de;
Doksan dokuz isminle;
Her yerdesin, her yerde.
Değil sade dilimde;
Kalbimdesin Allah’ım.
Nehirlerin akışında;
Yurdumun sislenen alınyazısı,
Kardeşim kardeşi vurur da gider.
Ne zaman biter bu kardeş kavgası,
Gözlerin yaşı sel olur da gider.
Yurdumun sislenen alınyazısı,
Kardeşim kardeşi vurur da gider.
Gökyüzünde çiçek gibi,
Sonsuza dek dalgalan.
Sancakların içinde;
En yücesin sen inan…
Evimizin süsüsün,
1.
Bugün yine seni gördüm düşümde İsmail,
uyandım kan ter içinde.
Senin elinde silahlar vardı bin bir çeşit,
bir mayın patlatıyordun dağda,
onlarca İsmail şehit.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!