Serçeleri ben öldürmedim.
Onları gördüğümde,
ölüydüler zaten.
Sıcak çakıl taşlarının üstünde,
son nefeslerini kış soğukluğunda veriyorlardı…
...
Serçeleri ben öldürmedim.
Yere düşen ekmek kırıntılarını toplarken,
ya bir kedi saldırmıştı zayıf bedenlerine,
ya da bir hayvandan daha vahşi bir insan tarafından,
kanatları kırılmıştı, serserice..
Ve muhtemelen de işkence yapılarak öldürülmüştü…
çünkü, göz kenarları ıslaktı hâlâ..
Ve o ufacık ayaklarınaysa;
kesinlikle prangalar örülmüştü…
Serçeleri ben öldürmedim.
Ama intihar etmeleri de düşük olasılıktı.
Çünkü, ekonomik sıkıntısı olamazdı hiç bir serçenin.
sabahları rastgele bir yöne uçar,
akşama doğru yuvalarına dönerken, rızıkları yaradan tarafından mutlaka verilirdi.
Serçeleri ben öldürmedim.
Oturdum yanlarında.
Birkaç saat yas tuttum.
Ufacık kafaları,
büyük çakıl taşlarına gömülmüştü.
Ölmeden evvel son dilekleri sorulmuş muydu kendilerine,
ben bilemezdim.
Ama herhalde sorulsaydı,
Birkaç saniye daha gökyüzünde özgürce kanat çırpmak istiyorum olacaktı.
Serçeleri ben öldürmedim..
Ama dedim ya..
Oturdum yanlarında,
hepsinin de gözleri gece gibi karanlıktı.
Allahın hiç bir kulu,
onlara leş diyemezdi.
Çünkü, bedenleri kıyam halindeydi.
Kanatları rüku eder gibiydi.
Ve ayaklarıysa secde eder vaziyetdeydi.
Serçeleri ben öldürmedim...
Son ötüşmeleri neydi, ne içindi?
daha da doğrusu son sözleri...
Ve aslında zamansız ölüşlerinden belliydi.
Son tümceleri:
‘’Kesinlikle,
Kelime-i şahadetti…’
Kayıt Tarihi : 21.8.2011 17:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
onlara leş diyemezdi.
Çünkü, bedenleri kıyam halindeydi.
Kanatları rüku eder gibiydi.
Ve ayaklarıysa secde eder vaziyetdeydi.
Serçeleri ben öldürmedim...
Son ötüşmeleri neydi, ne içindi?
daha da doğrusu son sözleri...
Ve aslında zamansız ölüşlerinden belliydi.
..
kutlarım sayın YÜKSEL
farklı ve çok güzellllllllllllllllllllll.............
TÜM YORUMLAR (1)