Öylesine yapışmış ki yakama çocukluğum,ne yapsam ne etsem bırakmıyor beni.Yeşil Camisinin yanından Meydancıka inen caddelerde koşuşturan küçük bir kız çocuğu...
Bahçe Çıkmazına güneş doğduğunda alelacele edilen kahvaltının ardından sokaklara dökülüş...Seksek,yakan top,aç kapıyı bezirgân başı,güzellik mi-çirkinlik mi? .. Adları ve tatları unutulan daha nice çocuk oyunları...
Sarkan bir gıdıkla uçup gitti gençliğim
nasıl da farkedemedim kazayağı kırışıklıklarını gözlerimin!
ne zaman yitirdim dipdiri bedenimi;
kim çaldı,kim aldı o güzel ellerimi benden?
Öylesine doluydu ki sağım solum
Çevremdekiler,
Gülden'in hep ayağı tökezlerdi; ya bir taşa ya da bir kaldırım kenarına...Sakardı hem de olabildiğince/ne zaman adı gibi gül toplamaya kalkışsa
Gül olmayan sokaklardan/caddelerden
Gülden bir dünyası vardı çünkü-henüz bozulmamış-mis gibi kokan
İşte o an
Düşmememek için-tökezlenen ayağını,kurtarayım derken-
Bir gül çukuruna düşüverdi birden...
koyver gitsin yüreğinin içindekileri/teker teker
boşversene be gülüm
ayıpmış,günâhmış,yasakmış/ne derlerse desinler
saklama sana ait ne varsa
pranga mı vuracaksın benliğine/bu yürek senin değil mi
istersen çığlık çığlığa bağır/gecenin sessizliğinde
Tamam yağmur,adını koydum bu kez
Bir kez olsun sırılsıklam ıslanmayı becermek istedim
Hasta olma korkusu yaşamadan/yüreğimle,tenimle sırılsıklam olmak istedim
...Arınmaktı belki de tüm korkularımdan/kinim,nefretim de ıslansın istedim
Tekrar bir bebek gibi/dupduru olmalıyım
Yağmur,senin sesini duymalıyım/hırçınlaştırmalısın dalgaları
Hep sevgiyi aradı gözlerim
Bulduğumu sandığım an,
yok oldu,eridi avuçlarımda.
Oysa,onu büyütmek için
Kaç gecenin ağırlığını duydu yüreğim,
Kaç karanlık parçayı kopardım birbirinden,
Lamı cimi yok,ellilerdesin/bu,senin yaşın elbette....
'Ellimi sallasam ellisi'diyeceğin yıllar çooookkkkk gerilerde kaldı
Altmışa merdiveni daya bakalım; dikkatli ol yalnız
İşte bu yüzden yüzsüz kaldık/Maskelerin ardına gizleniyoruz şimdi
Yüzümüzü görsünler istemeyiz
İstemeyiz çünkü......
Bir bakmışsın Orhan Veli olmuşum düşümde
Elimde bir fırça,'Dalgacı Mahmut' gibi
Boyamışım gökyüzünü yedi renge.
Hele bir de,ciğercinin kedisi de koşturmuş mu peşimden
Ah,ben Orhan Veli,Orhan Veli de ben...
Yazar Yazısı
Mudanyanın evleri
Birbirine yaslanmış, yıkılmaya yüz tutmuş; bir zamanlar kimbilir kimlerin oturduğu Mudanyanın eski evleri bana hep eski insanları anımsatır. Son nefeslerine kadar ayakta durmayı başaran, kimseye yük olmadan yaşamlarını sürdüren yaşlı insanların birbirine dayanması gibi yaslanmışlardır birbirlerine bu evler...
Hocamm sizi çok özledik sizinle nasıl iletişim kurabiliriz?
canım hocam sizi çok özledim başarılararınızdan dolayı tebrik ederim. ben nuray sizin tabirinizle; sorgu meleğinizim... sizi çok özledim size nasıl ulaşabilirim? okulumuza gelin lütfen