İnsan coğrafyasında çok yalnızsın
Ben yalnızım sen yalnız o yalnız
Ey depderin deniz
Sürüklenmeyi durdurmak ne mümkün
Gemiler yol alırken ardında bıraktığı köpük
Dalgalı dalgalarla dövüşüyor rampacılar
Borda bordaya seviştik
Bir melez suyu içtik
Hilesiz
Rakı da içtik
Şarap da içtik
Sözlerimiz benekli kelebek
Mayalandıkça uçuştular
Damıtıldıkça bir daha çarptı gerçek
Bir kızıltılı kadehimiz
Doldu dolduk boşaldık
Vav he
Herkes
Sabahın ilk ışıklarıyla
Ana rahmine geri döndü
Sılairahim
Merhamet edenmiş Tanrı
Ufukları karartmakta karaltılar
Saklar mısın babanın kardeşi ısırgangilleri
Sağır mısın kör müsün
Dokunmaz mısın açık yaraya
Yaralar usul bilir
Bilmez
İçimde tarifsiz bir eziklik var
Suyun göğü neden bu kadar kır kirli
Bütün dalı kırıldığından mı
Toprak yolu yokuşu dönemeçli
Öldürüldüğünden mi
Unutulduğundan mı masum insan
Yeni doğan övülmüş memenin dik başını bulur
Neredesin sütünle bizi boya
Neredesin yarınsever faça boya
Neredesin MAVİ bahis
Neredesin ümit görür
Ağaç baba göz demiri
Gözü yeşil yamyaş orman nene
Kim bilir bu sefer
Geminin söküme gideceği son seferi midir
Meşru, gayrimeşru, ölümlü, ölümsüz, çocuklarının sayısını bilen yok.*
*H.Taner
Nil AlazKayıt Tarihi : 26.3.2015 11:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)