Sensiz bir gece

Ah sevdiğim... bitanem...denizi seyrettik dün, gece
ve ben....sen yoktun, uzun uzun bir yalnızlık vardı
senin yerine...yıldızlar ne kadar da uzak görünüyor
bazen, karanlık bir denizde albora olacak gemiler gibi
her biri...her biri kendi rotasında...isyanda
tayfası...isyanımız hep başaramadıklarımıza, zamanın
daraldığına, hiç bir şey istediğim gibi
olmuyor’lara...farkında olmadan bu yas uğruna
yitirdiklerimizin, yitip gidişimizin...
şehre bakıyorum, ölü gibi, mezarlığa taşınmış gibi
şehir....ölülerin soğuk nefesleriyle karışık denizden
esen bir meltem şöyle bir yalayıp geçiyor
yüzümü....ürperiyor, üşüyorum...keşke yanımda
olsaydın, sarılsaydın bana, korusaydın beni, kollarımı
boynuna dolasaydım, sakin bir limana halat atar gibi,
sığınsaydım....sahi korur muydun beni, mülteci olarak
gelip topraklarına sığınsaydım?
Boşver, nasılsa cevap vermeyeceksin...onun yerine
kendine cevabını bilmediğin birçok soru daha
yönelteceksin....bir sigara yakıyorum, geceyle
paylaştığım yalnızlığıma bir de tanık olsun ister
gibi, üstüne gidip bir fincan da kahve yapıyorum, oooh
değme keyfime, iş uzayacak gibi, hadi bakalım şimdi
hayaller, hatıralar hepiniz toplanın etrafıma
şöyle....sevgilim olmasa da, ellerimi ısıtacak bir
fincan kahvem var! Zaten hep bir “sıcacık” la
ısınmadı mı üşümüş yüreğim?
Hayal kurmakta mı yasak bize, kim demiş mutluluğun
resmini parasız çizemezmişiz diye? Neden gezip
dolaştığımız arsaların üzerine villalar yapıp
satamayalım, sonra da bir tane kendimize yapamayalım,
bahçesi meyva ağaçlı, yatak odası şıpıdaklı? mis gibi
terasta mangal sefaları, kendi yetiştirdiğimiz
domates-biberden çoban salata, rakı-balık eşliğinde,
dostlarla memleketi kurtarmalar :) ...aaaah ah, rakı
çekti canım şimdi...bir de seni...
Nerdeyse sabah olacak, gecenin peçesi altında
gizlediği tüm çirkinliğini serecek ortaya az sonra
şehir...sandalyemden doğruluyorum, belim tutulmuş,
geriniyorum... ağzına kadar dolmuş kültablasını ve boş
fincanı orada öylece bırakıyorum...hiç uğraşacak halim
yok...doğru yatağıma gidiyorum...seni yatağında
horlarken hayal ediyorum, arada ismimi sayıklıyorsun
... geçen gün yaptığın besteyi
hatırlamaya çalışıyorum, nerden aklıma geldiyese
birden....zaten bir gitar sesine vurgunum, bir de denizin
kumsalı öpüşüne.......buz gibi yatağa girince, içime
uzun uzun bir hüzün çöktü.... soyunup koynuna girmek
vardı sıcacık şimdi ama.... sen yoksun.... yerine
özlemin serildi yanıbaşıma, beni uzun uzun iyi geceler
öptü.....napalım...canımız sağolsun...