Genç yaşta eline aldı bayrağı
Hedeften hedefe koşuyor başkan
Hizmetle çarpıyor mangal yüreği
Sıkıntıyı bir bir aşıyor başkan
SORGUN'a hizmettir onun gayesi
Bilgi o'nda azim o'nda
Görev aşkı var kanında
Teknik ekibi yanında
Çalıştı kalmadı geri
Bu uğurda döktü teri
Kim derdi ki konuşanlar susacak
Ağız sönmüş, dudak sönmüş, dil sönmüş
Haksızlara kinlerini kusacak
Ozan sönmüş, türkü sönmüş, tel sönmüş
Dertlere sarılmış, sevgi bohçası
Müsade eyle de hemen gideyim
Gavede gurmuşlar masayı avrat
Varıp da dostlarla sohbet edeyim
Atayım kederi, tasayı avrat
Aslandım çevirdin beni kediye
Gözüme düşünce o/nurlu yüzün
Pas tutan gönlümü gülzar eyledin
Leblerinden dökülünce yâr sözün
Kalbimi sevdaya ihzar eyledin
Yitirdiğim aklı henüz bulmadan
Nasıl hızla geçti yazımız böyle
Ömür geldin kara kışa dayandın
Evvelce renkliydin coştun neşeyle
Şimdi gelip karalara boyandın
Daha baharımız uzun sanmıştın
İçerim yanarken, görmedin birgün
Ben sevdamı gündüz, gece anlattım
Anlamadın asla, olmadı mümkün
Cümlelerle hece, hece anlattım
Yaşama sebebim, gönül direğim
Hani bazı anılar vardır ya, hatırladıkça acısı yakar kavurur insanı,
Andıkça yutkundurur lâl eder lisanı..
Gençliğime, çocukluğuma karışan o senin şarkıların, işte o anılardan birisi.
Şimdi kulağımda çınlıyor hepisi.
Aldım haberini eyledim figan
Vurdum bu başıma, kahroldum o an
Kara topraklara girdiğin zaman
Yüreğimi yakıp, gittin gardaşım
Beyazı karadan, seçmenin vakti
Geldi de geçiyor, bil gâvur gızı
Böyle vermemiştik, seninle akti
Ayrıldı burada, yol gâvur gızı
Çok günler tükettik, ayırdı kader
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!