Sarsan! Hiç sormadan, tıpkı rüzgâr gibi boynuma
Menekşe gibi yumuşak, benimdir dediğim kolları.
Bıraksan üstüme göğün karanlığını yırtan, aya nazire!
Her şeyi birbirinde tutan; o gizli, görünmeyen bağı.
Seninim işte! Senin, ben kokan canına esaretim.
Seninim işte diyen, bu dile ben bütün adları yasak ettim.
Ne kadar yorgun geldi bahar, getirmedi tomurcuğunu yaprakların
O kadar derin, yaralı bir kıştan bu baharı beklemedik!
Bildiğimiz sokaklar tuhaf, ağaçlar öksüz ve gökyüzü yaban
Sende; gelişi gibi, ekme ümitsizliğe, etme haksızlık!
Seninim işte! Senin, ben kokan canına esaretim.
Seninim işte diyen, bu dile ben bütün adları yasak ettim.
Seviyorum seni, ay ışığı gibi düşen gözlere
ve yakamozu gibi tutamadığı denizin.
Yalnızlığında kırın bozlak havalarında
Dünyayı saran, sonu yok karanlıklar gibi.
Seninim işte! Senin, ben kokan canına esaretim.
Seninim işte diyen, bu dile ben bütün adları yasak ettim.
Kayıt Tarihi : 15.11.2014 00:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!