Haydi, utanma bu memleket senin
Ana rahmine boşuna mı geldin
İçerde on yılını vatan için verenler ölmüşken
Kahvelerde her gün kurtulan; ama sokak sokak satılan vatan
Kaç defa kiraya çıktı bilmeden biz
Haydi, utanma yavrum sen doğalı iki yıl ben doğalı yirmi sekiz yıl
Az, bilirim yetmişlik dede için; ama çok benim için
Haydi, utanma bu memleket senin
Uzak Asya, Avrupa
Yalan, az ötede İzmir az öte Baklan
Vallahi gerisi, gerisi benim için de yalan
Daha görmedim Arnavut Kaldırımı’nı
Veya İstanbul’un bir karış toprağını
Haydi, utanma artık, bu vatan senin
Kurtlar varmış düzünde tepesinde
Dağında domuzlar bile küstü, hem vallah hem de billâh
Bu vatan adam etmek için beni, her gün insan kesti
Utanma yavrum yaşın daha iki
O koca adamların sırtladığı ölümü kaldırsa beşer
Ki sanmam, kaldırması da sana düşer
Sen de yaz ölenlerin için gece vardiyasında
Hapishane duvarlarında
Ufacık servilerin tepesine zıplayıp
Özgürlüğü yakalamak adına ölenler için yaz
Haydi, utanma bu vatan senin
Benim olduğu kadar vallah da billâh
Hüseyin AktaşKayıt Tarihi : 11.11.2011 23:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!