Seni sevdiğim gün gurbeti duydum
Ta derinlerimde, ıpıssız çöller
Şimdi düğüm düğüm sesim soluğum
Kumların harami, yollarım keser
Ah seni sevdiğim gün çöllere düştüm
Varlığın her yerde her yön çıkmazım
Sen mi, sen mi yaktın ufuklarımı
Eman vermez, birden solar akşamım
Camlar hep kapattı perdelerini
Varlığın her yerde, her yön çıkmazım
Gurupta kızıllık hüzünle doldu
Nasıl yittim, yitikler ülkesinde
Kalbinin sesiyle ruhumu doku
Çırpınırken yüreğim kuş kafesinde
Gurupta kızıllık hüzünle doldu
Sen yalnızlığımın yegane sesi
Seni duyan nefeslerim ölmesin
Çılgın duygularımın çelik mahbesi
Gözlerin ah gözlerin asla sönmesin
Sen yalnızlığımın yegane sesi.
Tek bildiğim, seni bilemediğim
Muamma hayalin rüyalarımda
Bir bitmeyen şiirsin diyemediğim
Poyrazımsın, esen bahlarımda
Tek bildiğim, seni bilemediğim
Gülün dudağında kan olmus hüzün
Sen ki bülbülleri hoşgörmeliydin
Ben beklerim seni ya, beklemez ölüm
Hiç olmazsa gelip bir görmeliydin
Gülün dudağında kan olmus hüzün
Bulutlar üstüne dolar bulutlar
Nemrut pazarında hara sürgünüm
Canım yokluğunda ölüm soluklar
Saklanır dağlara dünüm bugünüm
Bulutlar üstüne dolar bulutlar
Bak tükenir bir bir düşer soluklar
Yok teselli, sen şimdi uzaklardasın
Gönül baglarında acar huzunler
Bir tecelli eyle ki, hayat solmasın
Bak tükenir bir bir düşer soluklar.
Kayıt Tarihi : 9.1.2012 23:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ocak 2012
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!