Benim bin canla sevip bin özlemle andığım
Bari gölgeni bırak bana
Su çiçeklerinin en güzel yanı budur
Giderken gölgelerini verirler suya
Güz akşamları dal kıpırdamazken
Suda halkalanan gözleridir
Sen de gölgeni bırak bana
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
"Gönlümün bin güzelliğiyle inanıp sevdiğim
Güzelliğini burada ince ince aratma.. "
Şiire ve okurken dinlediğim bu ezgiye kalbimi bıraktım...
?si=ohcKtirUx8twzATN
Beni burada gölgen gibi bırakma.....öylesine içten
öylesine Harika!!!
Harika bir şiir okudum kutlarım yüreğinize kaleminize sağlık saygı ve selamlar
Çok güzel bir şiir
Hem sevmek hem sevilmek güzel tek taraflı sevgi ateştir tebrikler
Beni burada gölgen gibi bırakma ne güzel final yüreğinize gönlünüze sağlık tebrikler
Harika... Çok güzeldi...
benim bir canla sevip bin özlemle beklediğim..
bu ne güzel bir sesleniştir böyle..yorum yapmak ne haddime sadece alkışlıyorum..
edebiyat dünyasına önemli iz bırakmış usta kalemleri okumak elbette onur verici bir durum ama şiirlerini derinlemesine incelemenin çok daha anlamlı olacağına inanıyorum. şimdi izninizle ve bu yolda hala bir öğrenci olduğum bilinciyle şiire geçmek istiyorum.
şiire hakim olan tek şey sevgide ayağı yere basan tarafın içsel serzenişini ifadede, olabildiğince olumluya yakın duruşudur.
hatta usta kalem bunu öyle doğal işlemiş ki hani neredeyse 'bu kadar ustalıktan doğan sadece bu muydu? ' gibi bir 'kibir' deryasına düşebiliyoruz.
dil son derece yalın kullanılmışken, bana göre akıcılığı sağlayan unsur şiirin kendi haline bırakılmış olmasında yatıyor.
burada bir parantez açmak gerekirse, genel itibariyle kalem erbapları şiire müdahaleyi bir zorunluluk olarak görür ki çok da haksız sayılmaz. çünkü şiir bazı kuramların ve dikkatli adımların yerine getirilmesi gereken bir uğraştır. aslında bu da çok ince bir çizgidir; çünkü olması gerekeni
yaparken şiirin öznel özgürlüğüne şairi tarafından yapılabilecek bir müdahale, o şiiri tümüyle alaşağı edebilir. dolayısıyla 'müdahale'nin de sınırları olmalıdır.
ayrıca şiir işçiliği, sadece teknikten ibaret değildir. temayı anlamlandırırken kelimelerin ardını görme yetisi, işçilik tanımına önemli ölçüde katkı sağlar.
afşar timuçin, bu şiiri özgür bırakmıştır. kelimelere dokunuşu dahi bunu çok net duyumsamamıza yol açıyor. peki neden özgür bırakmıştır? sorusuna takılırsak buradan 'şiir'i doğru dinleme edinimini kazanacağımızı düşünüyorum. kişisel görüşüm, afşar timuçin'in baktığı her dize ve kelimede sevdasını görüyor olmasına dairdir. yani ona göre bu şiir neredeyse 'sevgili'nin ta kendisidir. o halde onu sevmeli ama yürümesine de izin vermelidir.
ayrıca usta kalem, bu bölüm itibariyle şiiri doğaya taşırken bir bakıma sevgiliyi de yine doğayla ince ince özdeşleştirmiştir.
Su çiçeklerinin en güzel yanları budur,
Giderken gölgelerini verirler suya.
Güz akşamları dal kıpırdamazken,
Suda halkalanan gözleridir
Sen de gölgeni bırak bana.
son olarak şiirin ismine geldiğimde, kendisiyle bütünleşen ve kulağa hoş gelen bir seçim yaptığını görüyorum. türkü, yaşadığı toplumun en samimi sesidir. bu anlamda şair, aşk'ın sadece 'sen-ben-şiir' boyutunda durmadığını aksine çoğul hissetmekten yana olduğunu vurgular.
usta kaleme sevgi ve saygımla,
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta