I
Ceylan nasıl düşerse bir avcının ağına
Düşüverdim öylece bir aşkın tuzağına.
Çiçeklerle bezenmiş bir bahçeydi gördüğüm
Güller çağırdı sandım sevgilinin bağına.
1
O bir coşkun ırmaktı, boşuna akıp gitti,
Daha ne gönülleri peşine takıp gitti.
Götürüp bir ummanda boğdukları yanında,
Sevda şiirlerimi öksüz bırakıp gitti…
Rüyalar meçhule bir gizli göçtür;
Hikmeti Hüda'dan, gizi belirsiz.
Mekanı bilinmez, tarifi güçtür,
Derin uykularda izi belirsiz...
Sen oldun bu garip aşkın galibi,
Şimdi bir köşede sessiz ağlarım…
Hedefi şaşırmış mermiler gibi,
Beynime saplandı son çağrılarım…
Giderken verdiğin en son hediye:
Yıllar yılı yolunu gözlediğim asil dost!
Gel ki; vade dolmakta, ömürler kısalmakta
Adını bir sır gibi gizlediğim asil dost!
Yokluğunda dünyaya eşkiya nam salmakta.
Bir menzile vardık ki, son kurşun da atılmış,
Bütün saatlere baktım umarsız
Takvim yaprakları tükendi bir bir
Mevsimler mi gelip geçti zamansız?
Senin iklimine nasıl gidilir?
Bütün saatlerim kurulmuş baştan
Neler anlatmaz ki bir anlık bakış,
Acıyla süzülen bir çift ela göz!
Bazen saniyeler ömre bedeldir,
Bazen ölümlere mal olur bir söz!
O akşam, rüzgara kapılıp giden
Yattım uykuların en mahremine
Bir intihar sabahında uyandım.
Öyle kederliyim, öyle dertliyim...
Nasıl bunca yolu yürüdüm geldim,
Bunca cefalara nasıl dayandım?
Şu cansız bedenime bakıp da alık alık,
Fanilikten dem vuran şuursuz kalabalık!
Bilin ki; söylenmemiş nice sözlerim vardı,
Söyleseydim, gökyüzü halinize ağlardı!
Size, ‘çözdüm’ deyince, ‘evrendeki sırları’,
Apartman komşumun ismi Veli'dir
Düpedüz tescilli bir zırdelidir
Karakolda kalın bir dosyası var
Karanlık adamdır, şaibelidir
Veli gündüzleri evde pinekler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!