Hayat girdabında sanki bir hiç'im,
Tuhaf duygulara sancıyor içim.
Yılların ruhuma verdiği biçim
Bir tel yumak gibi karmakarışık!
Bir şey var, içimden kopup da giden
Bir aşk yolu bilirim
Sonu eyvaha çıkar...
Bir de şer yolu vardır
Sonu günaha çıkar...
Karanlık yollar da var
Gün gelir, ansızın seni de boğar
İçine düştüğüm bu duygu seli
Üstüne göklerin laneti yağar
Ruhuna değince ruhumun eli...
Heba olup gitti tüm emeklerim
Çarmıha gerilmiş yorgun bedenim,
Ruhum, ruhsuzların elinde tutsak.
Bütün günahların vebali benim
Benim, dört kitaba sığmayan yasak.
Dört mevsim kışların yurdu bendedir,
Gökyüzünden yüzlerine
Aksederken ışıklar,
Bilinmeyen bir diyarda
Şarkı söyler aşıklar.
Bağlamanın nağmeleri
Bir sevdaya davettir,
-Aşk Sancısı Çekenlere-
En güçlü ilacı kendinde ara
Kapanır, kapanmaz denilen yara
Geceler sabahı koynunda taşır
Meyletme zifiri karanlıklara
KUANTUM ÇEŞİTLEMESİ
Dalgalandım iplik iplik
Bilinmezin izindeyim
Çer-çöp oldum, sürüklendim
Benim için 'iflah olmaz' diyorlar;
Müptela olmuşum ben aşka, dostlar!
Kıyamet insanın ölümü imiş;
Benim kıyametim bambaşka, dostlar!
Geceyle başbaşa kaldığım anda
Peşimden çınlayan bir ses bağırır:
'Yer ve gök birleşti ahir zamanda,
Ölüm sirenleri seni çağırır! '
Sonra yakınlaşır sesler geceden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!