Şimdi teselli verenlerin güneşiyle kurulanıyorum. Oysa senliğin yağmurlarıyla ıslanıp çıkmıştım düşlerin atlasından… Dünyaya döndüğüm yüzünün, aynalarda gördüğüm gözlerin, huzuru bulduğum sözlerin içimi okşuyor… Bu yabancı güneşler ısıtmıyor sensizliğin üşüyen yanını, senin yağmurlarına tutulup sel olup gitmeyi kucaklıyor… Bu şehir ve içine yerleşik bir ben, kaybolup gidiyor. Kavuşmak ilahi bir adaletin benimseyişiyse, bu beden o günlerin şafağını sayıyor…
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta