Hangi güne yüzünü sürdün, bana dönmüyorsun. Gün seninle başlarken, sensiz sürüp gitmesi ne tuhaf. Akşamlarına adımı yazıyorum. Adım silinip gidiyor yalnızlığının gölgesine, ışık olmak isterken karanlıklarını giyinip şiir oluyorsun. Sen düşüyorsun gözlerimden içeriye, ellerime dokunmuşluğunun sıcaklığı sarıyor. Sarsıcı bir yalnızlık, yanıltıcı bir kimliksiz oluşum karşılıyor bizliği ve bizin içinde olmayışlarına içerliyorum. İçim bu kadar sen doluyken, dışında kalışlarına söyleniyorum...
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta