Hangi güne yüzünü sürdün, bana dönmüyorsun. Gün seninle başlarken, sensiz sürüp gitmesi ne tuhaf. Akşamlarına adımı yazıyorum. Adım silinip gidiyor yalnızlığının gölgesine, ışık olmak isterken karanlıklarını giyinip şiir oluyorsun. Sen düşüyorsun gözlerimden içeriye, ellerime dokunmuşluğunun sıcaklığı sarıyor. Sarsıcı bir yalnızlık, yanıltıcı bir kimliksiz oluşum karşılıyor bizliği ve bizin içinde olmayışlarına içerliyorum. İçim bu kadar sen doluyken, dışında kalışlarına söyleniyorum...
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta