Sen istemedin böyle olmasını, bende… İstem dışı yürüyüp gitti sular ayaklarımızın altından içinde bizi sürükleyerek… Kavuşmalara kucak açıp işlendi zaman… Aynı dilden konuşup, farklı tercümelere girişlerimizdi bizi özel kılan… Sen soğuk iklimlerin kardeleni, mevsimler değiştikçe renklenen elvan çiçeği… Sensizliğin nöbetlerini tutuyorum. Hayat umurumda değil ben sensizliği yaşıyorum. Seni seninle olup sensizliğinle yaşamanın girdaplarına sürüklenirken, küçücük bir ışığa göz kırpıyorum. Işığım gözlerindir sevgili… Hayatın sunağına işlenişimiz çiziyor yönünü, farklı bir rüzgâr esiyor çokça hissedilip bizi savuruşuyla… Ne adı belli ne sanı yaşanılası yanlarıyla…
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta