Elli dört yıldır yaşım kederlerde gülmedim
Mutluğu aradım bugüne dek bulmadım
Meğer yalanmış dünya huzur yoktur içinde
Sözümde hakikat var elem çoktur içinde
O biz biziz diyanlar
Millet hakkın yiyenler
Allah gönder kazasın
Kabul etme ricasın
Sen ver onun cezasın
Türkmenlere kıyanlar
Bu ne çetin bir gündür ne ağır çilesi var
Bu ne zor yaşamaktır devranın hilesi var
Bu feleğin yoksula tokatı sillesi var
Yüz yıl oldu yetmedi bu zülumla zorbalık
Zorbalıkla adalet zorlansada sağlanmaz
Birgün bir kervane katıldım
Issız olan yola atıldım
Başka bir kervane satıldım
Satan beni o hain dosttu
Sarıya börülmüş o hain
Gözlerimden kanlı yaş yanaklarıma iner
Günlerdir yürekteki acım ne vekit diner
Akılda dayanmaz gelir gözlerimi kınar
İçimdeki yılgınlar çok zor bağrıma sınar
Nefret edersem olmaz bağrımı yarsam olmaz
Kendimi dövsem olamaz böyle bıraksam olmaz
Bu dünyamız fanidir
Çok zalimdir canidir
Değerlimi götürdü
Bildim ölüm anidir
Bu kadar midi vefa insanda olan sıfat
Bunyası bozuk olan etrafa olur afat
8.11.2024 - Erbil
Çocuk gibi görürüm her baktığımda sana
Oyuncağı gögsüne iki elle sıkmışsın
Onda farkettim bunu bir taktığımda sana
Ama oyunlarını temelinden yıkmışsın
Büyüksün yaşta ama gel gör ufukun dardır
Aşk ateşine dönen bir pervane olmuşum
Işığına bir hayran sevdasına dolmuşum
Yürekte beslerim ki nazarlardan uzakta
Gözüm gibi sakları kayıpolmasın tuzakta
Mahzunsun ne derdin mi var
Şu dünyaya serdin mi var
Özgünsün kederin mi var
Gamlı, gamlı ötme bülbül
Söylemeye dilin mi var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!