Kırık güftem
Sonsuz umudum
Tuvaldeki eksik gökyüzüm
Yapbozumun kayıp parçası
Elmanın ikinci yarısı
İçimin en ücra köşesi
Hüzün kapıma değil canıma dayandı haberin olsun.
Birkaç mutluluk fazla yaşamışım ömrümden,
Haciz geldi sevinçlerime.
Yüreğimi boşaltıp gittiler birden.
Her şey aniden oldu,
Sende gelirsen öyle gel.
Asla gidilmeyecek bir yol
Hiç görülmeyecek yüz
Hiç gelmeyecek bir kış
Kül eden bi yaz
Adım anan diller taş olmuş..
Yaprakça titrek bedenim
İçim cinnet karnavali olsa ne, ziyan
Ziyan düşler, harcım değil pranga bilekli, ruh tutsağı
Ben düş vurgunu göğün meftunu
Vurmuyor içim dışıma
Dalgalarım serinletirken budalaları
Içimin girdabı başka, herkesin kıyameti kendineydi işte
Gülün kelamı gül yanında nedir ki
Gül zaten güzelliğin kendisi
Yanında senin aşk kelimesi nedir ki
Senin adın aşk değil mi ki
Bir kağıdın sathına sığmayacak gönlü ahvalim
Hallerim vahim
Yazlık sinemada kol kola değil
Denize nazır,çingenelerin huzurunda el ele değil
Sıcak hanelerde göz göze değil
Çöplükte martıların oynaştığı o yerde
Yağmurdan sonra son damlanın düştüğü o saçağın altında
Haliçte intiharı düşündüren o meşhur köprüde
Ve sonunda ölüyor kumru
Çift teke düşüyor
Tek böbrekle devam etmek gibi hayata
Kalan ömür direniş olarak geçiyor.
Yoksa yanılıp cisimce mi seviyorum
Yoksa yanılgımda yanılgıdan ibaret
Sen sevdamın rengi gözümün feri
Hallerin kainatımın mevsimleri
Sana uzanan düşlerimin cesaretinin kemikleri kırılıyor bazı
Hayli zaman alıyor kaynaması
Gözlerinin ufkundan ummana dalmak ister yüreğim
Hecelerinde nefeslenirim
Volkanlarım faaliyette bu yüzden senden uzaktayım
Doğum günün bugün, iyi ki varsın diyemiyorum
İyi ki tanıdım da diyemedim
Sadece derinlerine bir iki kulaç atabildim
Adım gökyüzü
Bağrımda gül yüzün
İlk defa şavkında ayın göz gözeydik
Başkaydı o an zamandan bağımsız
Mekanın ötesi ruhumdan süzüldü bir iki inci
Omzuma düştü şimdi hasretteler ikisi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!