diyebilseydim ki arkadaşım musa peygamber dün bendeydi
oturduk tek tek saydık putlarımızı
benimki açık ara ilerideydi
oradan öylece baktım -ora biraz beride
musa'nın berisi
beri peri olsaydı keşke diye mırıldandım
benim güzel tanrıcığım
küçük a sanıyorlar seni
ama sen büsbüyüksün
ve sevmesin kimse seni
aslında kimse kimseyi sevmesin
sevdikçe kimsesiz kalıyoruz
putperestliğini dine dayamış bir gevezeliğin
tesadüfi olmayan yükselişinden geriye
affedilmezlik kalır -tanrısal.
sen, ben, o ve sevgili
ki sevgili hep başka biridir
televizyona çıkıp “kardeşlerim” derken kirlendi üstümüz başımız
misal müslüman dilleri yapış yapış
kürt illeri beni ağlamamış
etime batan bir yalancı gayrılık
misal örtünemiyordum üstümüzde aşksavar
yağmalandık dostlarım düşmanlarım
lavaboların allah’ı olmaz
allah’ı olmaz tıkanan şeylerin
bilirdi bunu bütün aynalar
göğsünde yanardağ taşıyan analar ve balıklar bilirdi.
herkes bilirdi ama söylemezdi
bütün bu profillerin tek suçlusu leyla
bütün pencere kenarlarını linç ve biraz piç eden
henüz görme dersinden sınıfta kalmış
kalp krizine sebebiyet veren bakışlar
iki adam duvara karşı pandomim
birinin ağzı küfür
-kabul edelim güzel küfredilir sessizce
diğerinin elinde banka afişi
afişte bacası tüten ev
-baca mutluluk diyorlar
benim o, benim; bir fotoğrafın cinayet zanlısı
az önceydi
bıçak mıydı makas mı bilmiyorum
caddeler bomboş ve gürültülü
adım sesleri şaha kalmış
bindokuzyüzdoksandokuz yazı
mustafa'nın eli elimde
ağzımda porselen bir gülüş
malatyası göğsümde
su sesi pıt pıt şairin yeri.
büyülü bir iç çekişti yaşamak diyeceğim
ilk kez okuyabilmek kadar
ağzımda kaç milyon kuş
koca bir boşluk
yutkunulmuş çığlık
bir nehre girer gibi üşünmüş




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!