Senin bu hırçın hallerin
Beni eğlendiriyor
Anlaşılan
Her kaprisini çeken
Bir anne özlemindesin
Bense hala babamı arıyorum
Sen hiç yağmurda sırılsıklam olup
Çırılçıplak dansettin mi?
Yakaladın mı avuçlarınla mutluluğu
Kırbaç gibi yüzüne çarpan her damlada
Hissettin mi doğanın şehvetli büyüsünü
Yandın mı hiç yağmurların kor ateşinde
Hayat keşke hep turkuaz olsaydı
Engin denizlerdeki
serin sular gibi berrak
İçinde rengarenk mercanlar,
Balıklar yanımızdan geçip giderken,
Ellerimizle tutup onları sevseydik
Anı kutumu karıştırdım dün gece
Sarmak gibiydi kendi filmimi geriye
Taş gibi ağırdı bazı mutsuz anlar
Dün gece
Yasaklara tutkulu bir aşkın
Karanlıkla aydınlık arası düşlerinde
Güz yorgunu ayakkabılarımı rehin aldılar benim
Tüm eski hesapları kapatmak için
Adak mumları yaktılar başucumda
Günahlarını renklendirme
Minik bir kertenkeleye
Sahte kelebek kanadı takmanın
Yoktur mazareti
Kimse bir başkası olamaz
Günahların da başkasının
Sevgili Selin şiirlerinde senin gibi ışık saçıyor karanlık dünyaya; ne diyeyim yüreğine sağlık şarap tadındaki sözlerin için :)) Hoşçakal, her nekadar bir ayrılık sözcüğü olsada görüşmek dileğiyle Taşkın...