Baş kaldırışlarım var bu dünyaya
Renklerim çılgınca masum,
Figürlerim inadına mutludur
benim gökkuşağı tapınağımda.
Dünyadaki tüm haksızlıklar
Gitmem lazım sevgilim
Biliyorsun
Verilmiş sözlerim var
Herşeyimi aldın
Diyorsun
Kalbimi bıraktım ya sana
Ateşe yazdım aşkımızı,
Turuncuyla aldattım
Tutkumuz kaybolmasın diye
Suya anlattım sevgimizi
Saflığıyla kutsasın,
Tılsımıyla yaşatsın diye.
Sen beni, eski ben sanırsın ya
Oysa çok şeyler kırıldı bende
Ah keşke ben
O eski ben olsam yine
Uçuş uçuş
Kanat çırpsam gökyüzüne
Bir şanstı bizimki
Kullanamadık
Aşkdı aramızdaki
Yaşayamadık
Masumdu hislerimiz
Koruyamadık
Rengarenk toplarla oynamak isteyen
Sığınacak bir liman,
Onu uyutacak anne sütü gibi
IIık göğüsler arayan
Aslan kükremeli bir küçük kediydi o,
Sazan balıklarına bakar,
Yapış yapış bir gece
Dışarıda bir kadın bağırıyor
Neyin kavgasıdır bu?
Rüzgarda uçuşan bir tül perde
Pencere pervazına konan minik kuş
Yoksa o sen misin?
Ateşböcekleriyle süslü
buluttan bir etek var üzerimde
çiçeklerle dolu ellerim
Gel
Gözlerinde mutluluk parıltıları
Yüzünde gülücükler olduğunda
Gel
Aynen seni ilk tanıdığım
Gün olduğun gibi....
Elimde olsaydı
Bir çin biblosu yapardım seni
Ufacık tefeciksin ya
Çalışma masama koyardım
Oradan bakardın bana
Rengarenk taşlardan
Sevgili Selin şiirlerinde senin gibi ışık saçıyor karanlık dünyaya; ne diyeyim yüreğine sağlık şarap tadındaki sözlerin için :)) Hoşçakal, her nekadar bir ayrılık sözcüğü olsada görüşmek dileğiyle Taşkın...