Selçuk Mutlu Şiirleri - Şair Selçuk Mutlu

Selçuk Mutlu

Neden zaman zaman ruhumuzu bir bunalmışlık hali sarmalar? Çok düşündüğümüz için mi bir şeyleri? Ya da çok önemsediğimiz için...
Yoksa bu durum, kırılan hayallerin ve tükenen umutların bir belirtisi midir sadece?
Sahi ne kadar inkar etsek de kuruyoruz değil mi adına hayal denilen şeyleri, olmayacak bir zamanda, olunmaz biçimlerde?
Neden yanlış şehirlerde arıyoruz masal diyarların kapısını? Neden her masalda bir Prens, bir Prenses olur, finalde kavuşulur ve her masalın sonu muhakkak mutlu olur zannediyoruz içten içe..
Ruhumuz mu çok aç sevgiye? Yoksa sadece inanmak istemenin bir tezahürü müdür bu?
Peki ya korkulan olur ve umutlar gerçekten tükenirse ne olur? Bırakırsak mesela artık hayal kurmayı? Barındırmazsak yüreğimizde, sevdaya dair kıpırtıları? .. Daha mı yaşanılası olur dünya? Yoksa kaybeder miyiz bu defa bizi biz yapan her şeyi?

Devamını Oku
Selçuk Mutlu

Eskiden farklıydı bazı şeyler...
Mesela küçük şeyler, büyük mutluluklar yaratırdı yüreklerde.
Ve her ne kadar aksini düşünseniz de insan daha değerliydi eskilerde.. Samimiydi mesela, sıcaktı davranışlar...
Komşuluklar başkaydı, arkadaşlıklar başka, ilişkiler bambaşka...
Hoş görü vardı, iyi niyet vardı ve günü birlik değildi sevdalar...
Sahi sevdalarda farklıydı o zamanlar. Kolay da değildi üstelik. Aylarca mektuplaşılırdı öncesinde. Sonra yan yana gelinirdi ama öyle sarmaş dolaş, el ele, diz dize değil. Arada mutlaka bir insan kadar mesafe olurdu... Tuhaf gelecek size ama daha samimi ve daha gerçekti göz göze gelindiğinde hissedilen sevgi. Ki öyle üç beş günlük bir şey de değildi, yıllarca sürüp giderdi... Bir çokları evlendi mesela, boyları kadar çocukları var. Üstelik mutlular da...

Devamını Oku
Selçuk Mutlu

İnsanoğlu tuhaftır biraz, anlayabiliyorum aslında. Fakat yinede anlam veremiyorum işte bazı şeylere...
Hani herkes bir şeyler bekler ya hayattan, en realistimizin bile bir beklentisi vardır ya yarınlardan. Kimi ev ister mesela, kimi araba, kimi bir yudum suya hasrettir, kimi bir sevgili ister her koşulda yanında...
Sahi tabiatımız böyle değil mi? Hangi koşul altında yaşarsak yaşayalım, ister zengin olalım, ister fakir olalım; aşk vardır her daim hayallerimizin baş köşesinde ve paylaşmak yarınları bir eşle... Öyle ya; sadece mal-mülk paylaşılmaz hayatta, tebessüm paylaşılabilir, mutluluk paylaşılabilir, bir yastık paylaşılabilir, acı paylaşılabilir, hüzün ve göz yaşı paylaşılabilir mesela. Hatta ve hatta yokluk dahi paylaşılabilir; aşkın cezbedici sarhoşluğunda....
Velhasıl herkesin vardır hayallerini süsleyen bir kadın yada bir adam. Kimi karaktere odaklıdır, kimi görsele, kimi davranışlara, kimi samimiyete ama herkesin vardır işte bir beyaz atlısı hayal dünyasında...
İster 21. yüzyıl olsun ister 51. yüzyıl fark etmez, insanoğlu var oldukça; aşka kurulan hayaller de hep aynı minvalde kalacaktır bir şekilde. Ki zaten 21. yüzyıl ironisi de tam bu noktada başlamakta ve insanoğlunun tuhaflığı, akıl almaz bir şekilde baş göstermekte...
Bunca hayalin, beklentinin içinde, umulmadık bir anda, umulmadık bir şekilde çıkabiliyor karşısına insanın, hayallerini süsleyen o eşsiz sevda ve evet bu hala mümkün bir şey 21. yüzyılda da...

Devamını Oku
Selçuk Mutlu

Ah İzmir! Söyle güzelliğinin sırrı nedir? Söyle sevdaya can veren şehir söyle! Taşın toprağın neydendir?
Öylesine yetersiz ki kelimeler. Ne şiirler, ne romanlar, ne türküler yetemezler! İçimdeki minneti zerre tasvir edemezler...
Ey aşkın bağrında hayat bulduğu şehir. Ey İzmir! Bir Meleğin Dünya'ya Hak'tan gelmesi nedir? Söyle hangi sevabın sebebi hikmetidir? Söyle bu faniye bu mükafat nedendir?
Yada bırak bunları söyle bu can, bu yürek senin için ne yapmalı? Eğilsem öpsem mesela taşını toprağını, suyundan içsem seni, seyretsem denizini, secde etsem Rabb'ime sayıklasam ismini... Söyle ey özel şehir bir teşekkür eder mi? Söyle aşkımın şehri, söyle bunlar yeter mi? ...
"Selçuk Mutlu"21.07.2015

Devamını Oku
Selçuk Mutlu

Hurkat yahut istihmak, ne dersen de adına
Aşk uğruna zehrini şerbet sanıp içtim ya
Lokman Hekim gelse dahi mümkün olmaz iştifa'
Hayy-ı meyyit olana kâr eder mi hiç şifa

Hüsn-ü zanna kapılma eden bulur sonunda

Devamını Oku
Selçuk Mutlu

İncinen ben mi sandın? Bil ki ruhumdu!
Her bir cümlen kalbime damlayan mumdu!
Hercai hevesler mi senin umurundu?
Acı değil bu bendeki, sanki vurgundu!

Görülmez elbette ki gönül yarası!

Devamını Oku