Ümidim yok artık,
Dönmeyeceksin...
Yapışmış inadın ve gururun,
Sımsıkı yapışmış ayağına..!
Ümidim yok artık,
Yıllardır bir zifiri karanlıkta,
Bir ayazdayım..!
Kırıldı yıllar önce yarin gönül fayları...
Ve hepten yıkıldı,
Çöktü yarin gönlündeki o beyaz konak..!
Her yanda enkaz..!
Ve her yer,
Her yan toz duman..!
Enkaz altında onlarca,
Yüzlerce civan..!
Çöktü;
Akşam oldu...
Yine kapandı gözlerin...
Ve yine dün akşamki,
Her akşamki gibi göz kapaklarının gölgesindeyim...
Her günün sabahında,
Omuz değil, yürek verdim yüreğinin kapısına;
Aylarca,
Yıllarca hep yürek verdim...
Yürek verince her daim, açıldı en sonunda;
Yıllar sonra da olsa açıldı en sonunda yüreğinin kapısı...
Muradıma erdim...
Süslü, yaldızlı otoban;
Patikadan ıraktaydı,
Hem de çok ırakta...
Lakin kesiştiler;
Kesişti otobanla patika son durakta...
Akşam oldu yine...
Ve yine yavaş yavaş tutuluyor güneşim...
Akşam olunca
Ve aheste aheste kapanınca gözleri,
Girince göz kapakları yavaş yavaş araya;
Her gün,
Her an biraz daha eriyor;
Günbegün,
Anbean inceliyor umudum,
Koptu kopacak..!
Bekle, her an düşebilirim..!
Seni ne aylık,
Ne yıllık,
Ne de ömürlük sevdim…
Seni ölümün nefesiyle sönmeyecek sevda ile,
Sonsuzluğun kapısından dönmeyecek aşkla sevdim…
Gözlerinden dökülürken,
Şırıl şırıl boşalırken sözlerinden yüreğin;
Durmadan,
Hiç durmadan içiyorum yüreğini...
Lakin hiç durmadan içsem de yüreğini;
Susuyorum,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!