Sıcak bir yaz günü
Balkonda oturup izlerken dünyayı,
İnsanları, arabaları, yolları,
Uzaklardan yeşil elbiseleriyle görünen adaları,
Ve derin suskunluğuyla mavi deryayı,
Sanki her şey bir uyum içinde,
Bir zamanlar nur yüzlü bir kadın vardı,
Bir araya her geldiğimizde bir başka bakardı.
Onu görünce gözlerim aydınlanırdı sarı saçlarıyla,
Yürüdük yolları, sahilleri bitmeyen bir sevdayla.
Arada bir durur, bana bakardı gülen yüzüyle,
İçim içime sığmazdı onun her aşk dolu sözüyle.
Hayat, sonbaharda yaşlı bir çınar ağacı,
Güz geldiğinde gövdesine saplanır acı,
Ansızın yere dökülür yaprak yaprak,
Düştükçe hepsini toplar kara toprak,
Rüzgar kalanları uçurur kucak kucak.
Beni götürün karlı dağlara,
Akşam güneşiyle parlayan kayalara,
Yaslanıp seyredeyim güneşin batışını,
Göreyim kızıllığında ısınan dünyayı.
Beni götürün dağlarda yalnız kalan ceylanlara,
VATANSIZ KUŞLAR
Vatansız kuşlar uçarsınız diyardan diyara,
Yine bir sonbahar sonu uçtunuz uzaklara.
Beni hasret içinde bıraktınız kendinize,
Bazen isyan ediyorum bizi ayıran denize.
HAYAT
Hayat farklıdır herkesin zihninde,
Bir dert yumağıdır kimisinde,
Bir tatlı rüyadır kimisinde.
Dün gece rüyamda gördüm seni,
Ela gözlerini, bembeyaz tenini,
Yine ışık saçıyordun her zamanki gibi,
Gözlerim kamaştı al yüzünü görünce,
Işıldayan gözlerinle aydınlanmıştı gece.
Her sabah güneş doğduğunda,
Pencereme ilk ışıklar vurduğunda,
Bilirim yine günüm seninle aydınlanacak.
Çünkü sen de ilk ışıklarla girersin yüreğime.
Gözlerim neşeyle parlar, o ilk saatlerde,
bugün bir başka aydınlandı evim,
başını göklere kaldırdı gönül çiçeğim.
kuşlar penceremin önüne kondu sessizce
ders dinleyen öğrenciler gibi hece hece.
bana gülümsüyordu her yerde güneş,
beni yanına çağıran bir dost, bir eş.
Bu gece efkarlıyım ağla sazım,
Eşlik et bağrı yanık kemana,
Sen çal o dinlesin,
O çalsın sen dinle,
Her telden sarın beni,
Alın ruhumu götürün maziye,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!