I
Duvarın ardında döktüğün yaşlardır,
Gecenin karanlığı.
Oğul evde açtır,
Üşümüştür bir yanı,
Bir yanı sefalete isyandır.
Okul haramdı düşemedin yollara.
Sevmekse günahların en büyüğü.
Yıldız dolu akşamlarda,
Adına türkü yakamadığın yiğit,
Kaçma cesareti nasıl vere,
Her yanı yoksul.
Yürüdüğün yol senin değildi,
‘’Kader’’ denirdi yaşananlara.
Yiğidi bırakıp,
Yakamadığın türküyü atıp içine,
Gittin,
Zorla evlendirildiğin adamın peşine.
Peşi sıra gitti gözyaşı,
Hüzün ve kahır
Peşi sıra,
Dertli, çileli başı.
İnsan insanlığından çıktı.
Bulut yarıldı kederinden,
Yağmur küstü, darıldı.
Yedi kat göğün üstünden,
Girdi tanrı yedi kat yerin dibine,
Ey gidi kadın! Yaşamak senin neyine?
Kalp atışlarından fazlası,
Gülmek, gülümsemek,
Umut etmek neyine?
Sana mı düşmüştü sevdalanmak,
Henüz on altısında?
II
Derken,
Erken doğumdan ölmüş bir oğlun,
Bir kızın karın açlığından,
Bulamamış nedenini doktor,
Yaranı kim bile?
Şimdi yüzünü döküp kirini sildiğin bu fabrika,
Umutlu türküler söyletmiyor sana.
Yaşında gelmiş başına,
İki de çocuk,
Biri okuyor gurbette.
Bir yanın sabahtı, gece aldı gitti,
Bir yanın sabır, ömür yiyor şimdi.
Ve bekliyor bir yanın,
Oflar içinde vardiya bitimini.
Ver elini yolun olayım hadi,
Yeşilin,
Bağın,
Bahçen,
Türkün olayım yarım kalan,
Daha nicedir sustuğun,
Daha nicedir durduğun,
Kader deyip büktüğün boynunu nicedir.
Hadi kalk,
Kaldır başını daha,
Bugün sekiz mart,
Bugün senin günün ana,
Kurban olayım,
Çık sokağa
Kayıt Tarihi : 24.1.2021 07:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!