bu şehrin yollarını bilirim
yağmurda yıkanmış suretini
karla örtünmüşlüğünü de..
peynir taşı derler burda
tuzdan kolay aşınır
köprülerini de..
ve yoksulluğunu bilirim
mevsim çiçekleriyle gizler yüzünü
utanır, sır vermez..
ben akşam sularında boğulurum
raylardan ses gelir..
eski batık güneş
yarın aynı yerdedir..
çilingirler açık, zindan altı ve düş yerleri..
pazar tahtaları toplanmak üzredir..
kilise ziyarete kapalı bu saatte
sinagog restore ediliyor..
/son öğlen paydosunda ne yedin..? /
bu şehrin yollarını bilirim
gece ayçiçek tarlalarına gömülüyor..
son antlaşmadan kurtardığımız topraklar bir de
lozan anıtı'yla övünüyor
halk asker el ele dikmiş
ne güzel..
tepe mezarlıklarında içki içtim ben de
tunca'da bırakmıştım gözlerimi
balıklar da onları götürmüştür rakıyla..
ama selimiye'yi görürsün kör de olsan
her şeyi hesaba katmış sinan
ne güzel..
bu şehrin yollarını bilirim..
çöplükte çıkan yangın dumanı
yıldırım'da karışır yüzüne..
yazın beş kez gider itfaiye aynı gün
cam kırığından yangın çıkıyor
güneş öyle tepende..
ve hep aynı adam boş şişeler poşette
çöpleri ayıklıyor...
-bir de külliye'sinde su sesiyle tedavi ettiğim şiirler var
ateşlenince seni sayıklıyor..
bu şehrin yollarını bilirim,
hepsi sana çıkıyor..
23 şubat 2013
Volkan AksalKayıt Tarihi : 26.2.2013 11:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
hepsi sana çıkıyor..
mevsim çiçekleriyle gizler yüzünü
utanır, sır vermez..
TÜM YORUMLAR (57)