Ben,
Yeşillikler içinde,
Kendi kabuğunu yaramadan,
Sana, güzellik sunan.
Yağmur salan,
Emekçin olan,
Çilekeşliğine, kaşık çalan.
Bu, kozmopolit mekânda,
Burada, yaşıyorum.
Haberin var mı İstanbul?
Şehrin kızları, fink atarken,
Mistik sokaklarında.
Ne aşklar yaşanır,
Otobüs duraklarında,
Parklarında, sinemalarında.
Ben;
Ürkek, korkak geçiyorum.
Virane mahallemin, sokaklarında.
Tezek kokusu, genzimi yakıyor.
Orada bir güzel,
Saçını savuruyor, ahenkle.
Tüm sokak, parfüm kokuyor.
Sevda kokuyor.
Hurda, dökük arabalarla,
Kırolar geçiyor.
Cısta, cısta müzik çalaraktan.
Koyunlar, keçiler dolaşıyor, uzaktan.
Senin,
Denizinde; vapurlar gidip, geliyor.
Arabalarının, markaları bile bir başka.
Modelleri, hem yeni, hem farklı.
Afilli beyler, süslü hatunlar,
Endamla inip, biniyorlar.
Trenlerin dolaşıyor, raylarında.
Ben, burada yaşıyorum, yanı başında.
Haberin var mı, İstanbul.
Evlerin, lükse boğulmuş.
Boğaz manzaran, Haliççin,
Köprülerin, gökdelenlerinde,
Tüm manzaran; sevdalar içinde.
Sen, güzelliklerin zirvesinde,
Ben, sessiz sakin, kendi halimde.
Yırtma yapıştırma, evler içinde.
Ananelerin, sınırları içinde.
Seni seyrediyorum.
Korkularım, aşkıma köpük sıkıyor.
Anamın, nasırlı elleri,
Babamın, geçim sıkıntısı.
Geçmişim yok,
Geleceğim, meçhul.
Ben, burada yaşıyorum, yanı başında.
Haberin var mı, İstanbul?
Burada, bahar taze ve güzel.
Ama orada, çok daha özel.
Sen, gecelere name saçıyorsun.
Ben, köpek havlamalarına, korkuyorum.
Yalnızlığım, çaresizliğim,
İlgisizliğin, soğuk, soğuk yüzüme vuruyor.
Senin, belediye sarayın var,
Benimse, belediyem, küçük bir bina.
Sende, koca bir nehir gibi, deniz.
Bende, bakımsız bir dere.
Sen, uçaklar uğurluyorsun, her yere,
Ben, dolmuşlara biniyorum, derbederce.
Akşamlara, yorgun düşüyorum.
Oysa sen, yaşamaya yeni başlıyorsun,
Işıltılı gecelerde.
Ben, burada yaşıyorum, yanı başında.
Haberin var mı, İstanbul?
Sessice gömüleceğim, bir gün mezarlığa.
Senin mezarların, ihtişamla bakacak.
Denize, otoyollara.
Ben, yaşamadan öleceğim,
Sen, yaşayarak kana, kana.
Ben, seni terk etmemişken,
Sen, beni hiç bilmeyeceksin.
Ben, burada yaşıyordum, yanı başında.
Biliyor muydun, İstanbul?
20.MART. 2008 İSTANBUL
Kayıt Tarihi : 2.4.2008 22:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İstanbul, her bir köşesi ayrı bir alem. Kimin, kimden haberi varki, nice hayaller yok olurken, nicelerini konfetler süslüyor.
Haberin var mı, İstanbul?
Burada, bahar taze ve güzel.
Ama orada, çok daha özel.
Sen, gecelere name saçıyorsun.
Ben, köpek havlamalarına, korkuyorum.
Yalnızlığım, çaresizliğim,
Evet, Şehrin Öteki Gerçek Yüzünü Güzel Sergilemişsiniz Üstadem.
Yanı Başındaki İnsandan Heberi Olmayan Şehir.
Yüreğine Sağlık, Saygılar Sunuyorum. + 10 Puan.
Haberin var mı, İstanbul?
Sessice gömüleceğim, bir gün mezarlığa.
Senin mezarların, ihtişamla bakacak.
Denize, otoyollara.
Ben, yaşamadan öleceğim,
Sen, yaşayarak kana, kana.
Ben, seni terk etmemişken,
Sen, beni hiç bilmeyeceksin.
Ben, burada yaşıyordum, yanı başında.
Biliyor muydun, İstanbul?
20.MART. İSTANBUL
Perihan Pehlivan
Emeğinize sağlık Perihan Öğretmenim ..
Bir İstanbullu olarak yazdıklarınza katılıyorum .. Dizelerinizin çoğu yerinde ne kadar haklı . varız, nüfus sayımına göre ama var mıyız yok muyuz yaşıyormuyuz yoksa robot gibi ne denirse onu mu yapıyoruz .
ırgat gibi çalışıyoruz hakkımızı alamadığımız gibi aysonunu getiremiyoruz ... inadına diyoruz bu keşmekeşde inadına İstanbul kazandıklarımı yani Özümü kaybetmeden de ben seni yanarim bana meydan okuma bursaı doğduğum şehrim dersemde sizinde yazdığınız gibi.. İstanbulum'un nedense bize gelince kulakarını mı tıkıyorlar ne duymuyor acımıyor
eh bizde boyun eymiyoruz evvelallah ama işte hep yokmuşuz gibi yada yokluk daha gezemediğim o kadar çok yeri var ki bilmediğim yeri bari hiç bir yeri bilmiyorum İstanbulumu biliyim desem de ..
yinede seviyorum keretayı olsun yoklukda bile güzel buluyorum kendimce birşey birde kalabalığı olmasa ah o kalabalık yaptı bütün suç onlar değil mi tası tarağı toplamış gemişler her kim onlara İstanbulun taşı toprağı altın diye ..
sormalı bakalım altın mı taş mı .
bak taş dedim ya yeşilleri bitirdiler yıktılar yakdılar dibdibr evler gökdelenler aslında İstanbulumun suçu yok ki canım şehrim aslında paranın gfücüne hırslara yenildi :(kıymetini bilmediler bilemeyecekler gün geçtikçe daha bir taş yığını mezar şehri İstanbul ..
bana yakın Anadolu yakasında yakacık var tepeye çıkırım ordan kuşbakışı bakarım .. içim acır .. bir mezarlıklara bakarım bir İstanbul'uma ...
öyel işte öğrtmenim gün geçtikçe daha çok içimiz acıyacak .. hadi pahalılık şunu bunu geçtimde ..
neyse çok çok şey varda bitmez ..
yüreğinize dert görmesin ...Kutluyorum ..
Tam puan ve sevgi. saygılar
AYYILDIZLI BAYRAĞIM /DOĞA DENİZ
Doğa Deniz adımla Kardelen Çiçekleri Grubumda var şiirlerinizi orda da görmek isterim öğretmenim sadece teklif gelmek isterseniz .
Ana grubumuzda varsınız zaten ama ona ek olarak Kardelen Çiçekleri var ..
Gelirseniz sevinirim . hemde şiirlerinizi takip edebiliriz .
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
Eyüp öksüz, Kadıkoy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şoyle dursun, ağlayanı bahtiyar...
Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul…
Necip Fazıl Kısakürek
şiirini okuyunca aklıma geldi üstadın İstanbul'u anlatan bu şiri. Çocukken gittiğim İstanbulu, ki gezmeye gittiğimiz için sadece gezilebilecek yerleri görmüştüm, bu şiiri okurken ne de güzel hayal etmiştim. ama hayaller her zaman gerçek olmuyor. haberleri iizzleyen bir insanım gerçeğin öyle olmadığını bilsem de belki de sadece istediğim için İstanbul benim için ulaşılmaz ve kutsal bir şehirdi. Taki az önce şiirini okuyana dek, bir hemşeriim, bir bacım görmüş, yaşamış, sanki onun gözlerinde yeniden şekillendi İstanbul. Şehrin öteki yüzü doğunun kıraç köylerinin bir modeli gibiydi. tokat gibi şakladı suratımda gerçekler. bilsem de inanmak bile istemediğim gerçekler. Bir umut uğruna gidip de mahvolan hayatlara mı acımak gerekir yoksa romanlarda, şiirlerde güzelliğini okuduğumuz, hayalimizde de daha çok süslediğimiz İstanbul'a mı?
bu şiir bütün hayallerimi yıktı bacı bilesin. ama gerçekten hoş bir şiir olmuş, iyiki de haber vermişsin. sevgiler.
'Ürkek, korkak geçiyorum.
Virane mahallemin, sokaklarında.
Tezek kokusu, genzimi yakıyor.
Orada bir güzel,
Saçını savuruyor, ahenkle.
Tüm sokak, parfüm kokuyor.
Sevda kokuyor. ' bu dizeler çok hoş.
Daha sonra,
'Korkularım, aşkıma köpük sıkıyor.
Anamın, nasırlı elleri,
Babamın, geçim sıkıntısı.
Geçmişim yok,
Geleceğim, meçhul.
Ben, burada yaşıyorum, yanı başında.
Haberin var mı, İstanbul? ' dizeleride insanı duygulandırıyor. Tebrikler.
TÜM YORUMLAR (5)