Tıpkı bir yılan gibi kabuk atıyor şehir
Ölümü perdeleyen,hayatı zorlayan şehre iyi bak
Zülum ve küfür yükseliyor
Dudaklarımın arasına harcını koyuyor
Şehir...
Dağa çeken,Göge çağıran ruha bir bak
Adelet ev nurun,yurdundan savrulmuş
İnsanı hangi şehir sarmalar ki...
Şehir...
Yine bir eksiği çoğaltıyor
Su alıyor benliği
Şehir azgın bir deniz
Alçaklığın hangi derinliklerindensin
Şehir...
Kalbimin ışığına karanlığı döküyor
İnancımım boğazını sıkıyor ihanetçi
Zülümün tezgahında damarımı kesiyor
Yeni kurbanlarını belirliyor gizlice
Şehir...
Sense tahtını kurmussun gök yüzüne
Merhametin,şimşekleri yumşatıyor
Dallardan akan nehirler besliyor benliğini
kemiklerim sorgulanıyor mezarımda benim
Şehir...
Gel ölümsüzlüğe götüren sevdanın bedeli
Anlat efsane gözlerinde o zaferleri
Ölümden daha yakın bir gün içindeyiz
Güneşin rekleri sekiz kapıdan içeri giriyor
kanayayan dualarımız cennette gül oldu
Kayıt Tarihi : 20.4.2004 11:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!