Biliyor musun sevgilim
içim sen dolusun.
hangi dalıma el atsam
yalnızlığımın hangi köşesinde saklansam,
hangi sensizliğimi okşasam çocukluğumun rüzgarında,
Biliyorum şimdi neredesin!...
kocaman şehirin,
gözbebeklerimde duyuyorum
ayak seslerini.
her yanımda kalbin çarpıyor.
sen,
Çocukların dizinde
Ekmek kavgası,
Umutları görkemli
Gözleri yıldızlarla,
Korkmuyorlar...
Çocuklar çocuklar!..
Güneşin doğuşuna inandırılarak büyütülen,
Güneş,hep varmış gibi büyüyen çocuklar.
Çocuklar işte,
Çocuklarımız işte,
Bir kuş kadar büyümediler!...
Gözler vardır kum çölü enginliğinde,
Kaktüs vadileri gibidir.
Dudaklar vardır tuz çölü enginliğinde,
Bozkırın ortasında kiraz bahçesidir.
Sen temmuzda
Yürekte sonbahar yağmuru
Öyle sırlar saklı ki göğsünde
Derinde ve lâl.
Tenha ve huzursuz gözyaşların,
Bakir bir sessizliktesin simdi.
Zamana kadife gibi usulca dokunduğumuzu hatırla,
Işığa,kuşlara öfkelendiğini
Uslanmak için bazen delirdiğimizi hatırla.
Şimdi ölüme yaslanmış bekliyoruz
Oysa birlikte ne düşler öldürdüğümüzü hatırla.
Üzülme,acı çekmiyorum
Bütün anıların bende canlı.
Biliyorsun,zihin kendine acır
Umutsuzluk bende evrensel değildir
En çok neyi özledim biliyormusun;
Yüzündeki hüznü
Zarif yürüyüşüne nakşedişini.
Beyaz köpükten düşlerle
3 satır ile
21 satır arasindaki fark,
Gizemlerden sıyrılıp
Kimliklerde bocalayan aşktır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!