(İzafi bir boşluktur bazı sözcükler,
İçine hayat kırıntılarının düştüğü...)
Yokmuş işte yokluğunun sesteşi
Yalnızlığın türdeşi...
Tarifi yok hiçbir imla kitabında acının
k'alır başıma giderim hiç olmazsa
öyle ıssız adalar da aramam korkma!
illa yokluğuna teslim olacağım diye bir şey de yok!
kalkıp adınla, gidip kendimle...
ve seninle çatışmaya mecalim de yok aslında
k'alır başıma giderim hiç olmazsa...
Kar/anlık geceye dön/üşüyor birden
Apansız üşümeleriyle ben yalnız bir çocuğum...
kar ne kadar beyaz inerse insin yâr yüzüme;
sensizlikle kirletilmiş bir şehri temize çekemez....
Kekemeydi her şeyden önce
Anılar ruhsuz tenlerde roman öpücükleri bırakıyor olsa da...
Şiir olurdu en fazla,
Harfleri kanatırcasına ısıran zihinlerde...
Belleksizlikti her şeyden önce
Isırılan, kemirilen
Arayışlar gürültülüdür sevgili!
Bekledim bu yüzden hep...
Söyle bu kaçıncı tren, kaçıncı sefer!
Yüreğime inmedin bir türlü...
büyür boşlukta
yalpalanan her çekirdek
çekirdekte yara
ve yarada büyür boşluk
yar-arada...
tabiatın ruhunda var aslında
Ve bir kuş tarlasında buldum kendimi
Kirpiklerimde dallı budaklı yağmur
Bu, hasretin bencesidir anla...
Gökyüzünün bir yanağında doğum lekesi yüzün
Diğer yanağında "ben"
Ben ölürüm, sokağı cesetler basar.
Kimse anlamaz öldüğümü...
Şafak hançerlenir göz/bebeklerinden
Kimsenin ağarmaz içi.
Karanlık failim kalır....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!