Adamların hangisi çıkardığı ses kadar büyük olabilir
Seçim zamanına…
Öldürdüğün insanın mazotunu konuşuyorsun bira değeri kadarıyla
Seçim aracılığına...
Markalı mal malzemesi onda da var bende de
Kendi yağında kavrul diyen kim, uygulanan ne
Seçim kotarımına...
Belirsizlik savaşa sokmaz, görmez de kimse kolayca
Bulaşır daraltarak anarşizmi özgürlük sahasında
Seçim sonrasına...
Nisan 2008
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri ilk defa emeklemeyi tavırlarıyla öğreteceklermiş ve öğreneceğiz de. Basıyoruz ayaklarımızın burnuna basarak durabilmeye, olur olmaz insanlardan ne düşündüğü ile, çağının genci kim ise, gözü, niye çağ uzağında yasaya, devlete havale eden edene attığı adımı, kestiği tırnak diye parmağını, attığı çöpünü, karnının açlığını, iş yoksulluğunu…
Yolsuzluğun uşaklığına heves bolluğunun bedavalığına öyle zekalı düşünceler ki, bir çuval inciri batırmaya son söz er veya geç düşer, ama…
Belki, bu canım bayrağım damla olur inme iner yan bakanlara
Asil adilliği dolan damarımdan yüreğimde alevlenen yangınıyla
Yüreği kahpelikler kahrolur! Vatan sağolsun uğruna…
Pentagon raporu, ABD’nin küresel senaryoları
Küresel ısınma bedbahtlığında çatışma sorunları
Üstünde dalgalanmayı başarır Türk bayrağı…
Otuz yıl yatırım yetiyorsa zayıflatmaya
Uyuşukluğun karnı aç bıraktığı an’a hazırlamaya
Ancak o zaman çıkar karşına, çıkarsa da
Kazanacağı vahşet olacak tarihinin alnında…
Masa başında daha, sandık başında durmayla
Bir otuz yıl da ona yeter, bataklığında soluklamaya
Oy hakkıyla bağımsızlığını kullan, oyalanma
Dişe diş, başa baş vahşetine erkence şans tanıma…
Kayıt Tarihi : 1.4.2008 21:54:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!