Dost parmak ısırır, yağı çekemez
İlle Ağustos’ta saymakla bitmez,
Yengilerle dolu şanlı tarihim;
Birlik beraberlik has özelliğim.
Kederde kıvançta hep paylaşanız,
Düşmanla çevrili dört bir yanımız;
Sahte dostluklara sözde kanarız.
Biliriz kimin ne yapacağını;
Ulusum bırakmaz alacağını.
Su uyur, düşmansa hep fırsat kollar;
Dal kapıya çarpar esince rüzgâr,
Postacı sanırım, gözlerim arar;
Sararmış, kıvrılmış bir yaprak uçar,
Âdeta el sallar, yârden haber var...
Kuş pervaza konar düşünce yağmur,
Saygı varsa, sevgi bir anlam taşır;
Saygı da, sevgi de karşılıklıdır...
Korkudan sayarsan, bu saygı olmaz;
Böyle bir saygıdan sevgi de doğmaz...
Özüne saygısı yoksa insanın,
Ivır zıvır konu olur,
‘Cuk! ’ oturur, şiir olur.
Hatta bazen yazı olur;
Olur, olur da kim okur…
Pire bazen deve olur,
‘Önce, sağlık! ’ deriz, pek aldırmayız;
‘Biraz varlık! ’ deriz, fazla koşarız…
Ortayı bulmayı hep arzularız;
Nedense, bir türlü başaramayız…
İyiyiz, güzeliz, zekiyiz fakat
Seçim için çıktık yola; kimi atlı, kimi yaya;
Seçim çözümleyecekmiş geçim sorununu güya…
Biz nice seçimler gördük; oylarla kuleler ördük;
Kule yükseldikçe düştük sur dibine, sanki rüya…
Hoş geldin,
Safalar getirdin,
İki bin on üç!
Zamanla
Sana da alışacağız
Dostum olmadığın için dilini,
Kültürünü hem de siyasetini,
Ekonomini ve ticaretini
Öğrenmek azmimdi; ne mutlu bana!
Hep çıkarlarını kolladığını,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!