Yıllara meydan okurcasına dimdik ayaktasın
Her akşam yıldızlara inat sen başka parlamaktasın
Minarelerin arşa uzanmış imanın yıkılmaz kalesi
Âlemi İslam’a Mimarın Sinan’ın ustalık hediyesi
Halıda desen gibi her taşı, tek tek işleyen ustalar
Baharın en güzel çiçekleri
Sönük kalır yanında
Dünyamı aydınlatan güneş gibisin
Çağlayanlar kadar öfkeli
Denizler kadar fırtınalı gönlümün
Sen, kuşların kanat çırpışındaki sevinç
Sen, bahar çiçeklerinde çiğ tanesi
Sen, bereketim çocuklarımın annesi
Sen, gözümün nuru gönlümün incisi
Nedenler, niçinler, niyeler kemirir beynimi
Bulamadım beni terk edip gitme sebebini
Kendime soruyorum beni hiç sevmedi mi?
Sen bende cevapsız sorular bırakıp ta gittin
Bir sen vardın yanında huzur bulduğum
İstemekle olsaydı eğer istemiyorum seni derdim
Söylemekle olsaydı eğer sevmiyorum seni derdim
Ne istemek nede söylemek değiştirmiyor hiçbir şeyi
Söküp atabilirsen senindir, sök at seni seven kalbimi
En olmadık zamanlarda,
Gecemde gündüzümde,
Sofrada boş kalan yerinde,
Sen gelirsin aklıma ağlarım.
Bir vapur iskelesinde,
Sen gittin ya, bu şehirden sevdiğim.
Koca şehir boşaldı, gitti benden
Tanıdık gelmiyor hiç bir yer, ne bu iskele
Nede taşlarında oturduğumuz, bu eski fener.
Martılarda anlamış sanki senin gittiğini,
Yanıma gelip çığlık çığlığa, beni teselli ederler.
Yapa yalnız yürüyorum yağan yağmurda
Sensizim seni arıyorum hayalin yanımda
Hep yaptığın gibi koluma girmeni bekliyorum
Kolum boş kalıyor yoksun kahroluyorum
Etrafıma bakınıp seni arıyor bulamıyorum
Hatırlar mısın?
Geldiğimiz bu parkı bilmem
Ya her zaman oturduğumuz bankı
Kurduğumuz hayallerimiz vardı
Uçuk kaçık ama bizim olan hayaller
Ne dedim ki ey nazlı yar
Sitem eylersin bana
Yargısız infaz etme
Ne haldeyim bir baksana
Aşkındır beni bu hale düşüren




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!