Birazdan
Ölüme çıkacaktı
Onların
İkarya düşleri...
Bir sabah erken
İstisnasız
bütün yanılgılarını
bütün yenilgilerini
bütün çelişkilerini
yaşıyorum hayatın
dibine kadar...
Belki faydalanmak isteyecek dostlar olabilir diye; Türkçe'deki hece bilgisi konusunda kendi bildiklerimi kısaca sizlerle paylaşmak istedim.Aynı zamanda hatalarım varsa, düzeltmek amacıyla...
Türkçe'de heceler en az bir en çok dört harften oluşur.Bazı istisnai durumlar haricinde heceler tek başlarına anlamsızdır.İstisnai durumlara örnek olarak; bal,kürk,yurt gibi sözcük ve heceler verilebilir.
Türkçe'de iki ünlü arasında bulunan ünsüz,kendinden sonra gelen ünlü harfle birleşir: a-la-ba-lık, ma-sa, a-lev, a-le-vin-den....
Sözcük içinde yan yana gelmiş ünsüzler varsa,bunlardan en sonuncusu kendinden sonra gelen ünlü harfle,diğerleri ise kendilerinden önceki ünlüyle birleşerek hece kurar: yat-maz, kalk-maz, Türk-çe...
Batı kökenli kelimeler ise aynen Türkçe hece kurallarına göre hecelenir:
Otursam yazsam diyordum saatlerdir, neyi yazmam gerektiğini bilmeden. Bazen olur bana böyle. Birşeyler yazılmak üzere kendini dayatmadan önce, tutulma yaşarım bazen. O zaman voltaya başlarım küçük odamda, tıpkı cezaevindeki gibi. Şairin dediği gibi, cezaevi kafamda mı benim, ya da her yer cezaevi mi artık, bilmiyorum!
Birşeyler, ama mutlaka iyi birşeyler gelmeliydi aklıma yazılmak üzere. Ama gelmiyordu işte. Aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Ne bir ses ne bir soluk vardı, o iç dünyamda. „Bir ben vard(ı) bende benden içeri“, ama o benler hep böyle istifli mi olacaktı? Bir ben hep içre mi kalacaktı bende? Bilmiyorum.
Belki de ben meseleye yanlış bakıyordum. Bakış açımı değiştirmeliydim.
Almanya Winnenden’de 11.03.2009 tarihinde, Tim K. isimli bir Alman genci, öğlene doğru aralarında öğrenciler ve öğretmenlerin de bulunduğu 16 kişiyi öldürdü.
Evet 17 yaşında bir genç 16 kişiyi öldürdü ve en sonunda polisle çatışmaya girerek kaçış şansı kalmadığını görünce, en son kurşunu kendisine sıkarak intihar etti.
Bu olay, ekonomik bakımdan geri kalmış bir ülkede, zorluklar altında yaşamaya çalışan bir ailenin çocuğu tarafından gerçekleştirilmedi. Sınai, teknolojik ve ekonomik bakımdan oldukça gelişkin bir ülkede, hali vakti oldukça yerinde bir ailenin çocuğu tarafından gayet soğukkanlı bir şekilde gerçekleştirildi.
Olayın hemen ardından resmi görevlilerden, psikologlara, ailelere kadar herkes Tim’in nasıl ve neden böyle bir eylemi gerçekleştirdiğini sormaya başladı.*
Tim içine kapanıktı…
Tim yalnızdı, arkadaş çevresi ya yok ya da çok azdı…
Seni özlemek
Çatıdaki penceremden bakarak
Yıldızları saymak
Gibi birşey
Dokunmak istemek tenine
Parmağımı gözlerimin önüne koyarak
Gecikmiş postalar atıyorum
bildiğim adreslere-ulaşıyorlar mı bilmiyorum
Dörtnala gidiyor zamanın
tiktakları-yetişemiyorum
Ama donduruyorum ben onları
sevdiğim resim karelerinde…
Keşke gelseydin geçen gün
Düşünmezdim bu kadar
Hangi kış saçaklar
Buz tutmaz
Ve neden bu gönüle
Söz geçmez
Havalandırmada
kanadı kırık
bir serçe
sekiyor
usulca serptiğim
pirinç tanelerini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!