Her yerden saldırıya geçmiş,
Müstehcen bir aşktı benimki sana.
Bedenimiz yaralanırken ruhumuzu unutturmuştu
Dokunuşlarımız masumiyetimizi alıp götürmüştü.
Senin için sonsuza dek kaybolan bir çocukluk,
Bende kısır kalmış mutluluk.
Ve sonunda sende veda,
Bende kayıp;
O fethedilmiş ve tüketilmiş
O parçalanmış büyük aşk imparatorluğu…
Yıkıntılarında yeni bir savaş doğduğunda
O bedeninde delikler açan idam mangasına gülümsemiştin benden habersiz
Dışında çığlık çığlığa bir düşüş,
İçinde bir kadın hüzünlü ve sessiz.
Kurşunlar yağan siperinde vakur durmuştun kuşkusuz
Kimse orda kalma cesaretini gösteremiyordu
Çevrende herkesin kaçıştığı bir bombardımanda kuşatılmışlığın
Her patlamayla sarsılan bir orospu sığınak duvarı…
İdamımı imzalıyordum o günlerde,
Haftalarda, aylarda…
Elimde tuttuğum kendi ipim,
Bırakmaktan da korkuyordum, tutmaktan da.
Hiç bilmediğim bir ülkeye gümrük açıyordum kendi içimde,
Bir yerlerde… işte o yerlerde sen olmalıydın.
Teslim oluyordum.
Her gün yeni bir saldırı,
Her gün yeni bir düşman.
O katledilen kalabalık içimde çığlık atıyordu,
Dışımda bir komutan edasıyla sessiz bir adam.
Öyle bir bozgundu ki aşk,
Kimse gelip oraya bayrak dikmiyordu
Çevremde herkese geçit veren yıkık bir surda kuşatılmışlığım
Her saldırıda üstüme yıkılan duvarları…
Teslimiyetini imzalıyordun o günlerde,
Bundan sonra sana hayat varsa
O hayata diz çöküyordun.
Parmağındaki bir yüzükten çok kelepçe olmalıydı
Bileklerini kesiyordun
Elinde kullanmadığın anahtarı…
İşte o el elimi tutmalıydı.
Bu bir dünya savaşı olmalıydı sevgili,
Sınırlarımız bile komşu değildi
Birbirimizden habersiz sömürgeye dönüşümüzün tek açıklaması bu olmalıydı.
Vatandaşlığından atıldığım bir küçük ülkeydi artık aşk
Senden uzak kaldığım bu gurbet yeri
Ölüm olmalıydı?
Kayıt Tarihi : 3.1.2014 12:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)