Düşüyorsun bir yalanın peşine
Küçücük yüreğinle,
hayata meydan okuyorsun
Tahta kılıç elinde,
kartondan miğfer giydiriyorlar
Galip olacağını zannediyorsun
Yanılıyorsun...
Kurşundan askerlerle sipere giriyorsun
Emrine verilmiş sanıyorsun koca ordular
Nefsin diyor ki 'senden büyük kim var'
Nasıl aldanıyorsun, nasıl oyalıyorlar.
İnsanlar dalıyor birden meydana.
Seviyeni korumaya çabalıyorsun,
kırılıyor pusulalar,
Yere göğe koyamadıkların
peşpeşe iki paralık oluyorlar.
Yokki devasa tecrübelerin
ölçüyü kaçırıyorsun.
Yükseldiğini sanıyorsun,
alçalıyorsun, alçaklaşıyorsun.
En kötüsü buna alışıyorsun,
Alışmana şaşırıyorsun.
Başladığın yere dönemezsin artık
İlerleme idrakinide almışlar.
İflas etmiş yolüstü hanı olmuş yüreğin.
Birtek arada esecek rüzgarlar var.
Baba şefkatiyle Usulca başını okşar gibi esen, rüzgarlar
O kadar yavaş unutuluyorsun ki, Sonradan farkediyorsun.
Hesabı tutturamıyorsun.
Hayaller kurmaya başlıyorsun,
Onlara sığınıyorsun,
Öyle hızlı geçiyorki zaman, yetişemiyorsun
Bir akşam, hafif çakırkeyif halinle,
Hayat sahnene giren figüranları tek tek sayıyorsun,
O anlarda olmak istediğinde oluyor
Dişlerini kıracak kadar çenenin kilitlendiği de.
Ekliyorsun çıkarıyorsun. Sıfırlara ulaşıyorsun.
Neler Uğruna, nelerden vazgeçtiklerini düşündükçe
Yaralarını kaşıyorsun, acıtıyorsun, kanatıyorsun..
Bir fahişe gibi zaman,
Varlığında aşık oluyorsun.
Bedelini ömrünle ödüyorsun.
Yapamadıklarını ekleyip
Yaptıklarını düşüyorsun.
Aklını kaçıracak gibi oluyorsun, pişmanlıktan.
Utanıyorsun.
Güzel anıları çağırıyorsun, unutulmuş uzaklıktan.
Birine bin ekleyip öyle bastırıyorsun.
Kendini kandırıyorsun.
Savaşını unutuyorsun.
Oyun zannediyorsun.
Bu oyunu seyrediyorsun,
Aslında sonunu biliyorsun.
Belki kısa ömürlü bir film,
Basit kopyası, diğerlerinin.
Seyircisi oluvermişsin. Tüm bildiklerinin
Dalıveriyorsun içine oyunun,
sonunu bile bile.
Oysa ki,
Önceki yaraların referans yenilerine.
Döngü böyle işliyor, tekrar tekrar.
Paraya kul olanlar, şehveti arzulayanlar,
Oyuncaklarının kuklaları olmuş yaratıklar.
He! birde bunlara gıpta ile bakan salaklar.
Seyrediyorsun....
Bakıyorsun, anlamlandıramıyorsun.
Büyük savaş meydanı dönmüş sirk yerine.
Savaşını hatırlıyorsun birden.
Cevabını veremediğin sorular tokat yüzüne.
Kimle çıkmıştım yola, yanımda kim vardı.
İdeallerim vardı başta.
Bu sirk te nerden çıktı.
Bu kadar çeşit hayvan, neden etrafımı sardı.
Bir savaşın vardı senin,
Etrafındakiler seninle birlikte savaşmıyormuydu.
Nereye kayboldu bu kadar insan?
Nereye gitti bu ordu?
Düşmanların kimler ve sebebi ne bu savaşın.
Şekilleniyor yavaşca, kişiliği hayatının.
Benmiyim bu kadar temaşanın sebebi,
Bu kadar güçlüyken ben,
Kim ne kazandı, kim yendi.
Zaman kime harcandı,
Kim tüketti, karşılığında ne verdi.
Silahlarını, sevgilerini gözden geçiriyorsun
Temizliyorsun, biliyorsun.
Eleğinin dişlerini daraltıyorsun.
Tecrübelerini siperin ediyor.
Savaşına dönüyorsun tekrar
İnsan Olmaya azmediyorsun.
Öğreniyorsun...
Büyüyorsun...
Yenileniyorsun...
Öğreniyorsun...
Büyüyorsun...
Yenileniyorsun...
Öğreniyorsun...
Büyüyorsun...
Yenileniyorsun...
...........
Kayıt Tarihi : 24.6.2010 00:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Oyunlarımız belki savaştı, belki de savaşlarımız oyun.
Hiç bil(e) medik.
TÜM YORUMLAR (10)