I
Alnında beliren
Kötü karsılanmışbir yolcuyken sabah,
hep unutuşla açılır oyun.
İntizarını bilir karşısındaki piyonların;
bir idam mangasının son hamlesidir:
AÇILIŞ!
Damarlarına suskunluk zerk edilmiş oyuncu
ormanın neftiliğine doğru ilerlerken
kara rengine benzetir renkleri.
Göğe hiç umut ekmeden
bir cellatın ellerini severek
her ölümde kendi ölümünü çağırır.
Gidelim mi dersin?
O sessizliği bildiğim günden beri
adını anıyla anacak kadar büyüdüm.
Bir kıvılcım tohumuyken
Gel o uğur takısını takayım boynuna.
Bizi ne kadar uzağa götürecekse götürsün.
Sen böyle sürdükçe atlarını
ben yeldeğirmenler karşısında
başaklar gibi savrulacağım.
Çatlak turuncu içine sızan erguvan!
Pıhtılaşmış kan renginde düşlemiştim seni.
Oysa orada olmakmış cevahir.
Kum fırtınasında yüzümü aradığım günler,
hiç gidemeyeceğini bilerek kurulan hayal,
hiç ayrılamadığın o yitik topraklar
ve çölde olup
kaybolduğunu düşündüren o karmaşa:
Bütün bunlar şiirdi.
Şimdi üstüme gelen atlar geri dönseler de
kişnemelerden başka birşey duymuyorum.
Çıldırtan haz,
Ey aşk!
Yine dönüp dolaşıp aklıma kaçıyorsun...
Bu rastgele oyunda
Ey aşk!
Seni düşünmemiş olanlar da ölecek!
Herşeyi unutan oyuncu,
yorgun yürek!
Bir piyonun sıradan ölümü
bizi ne kadar uzağa götürecek.
Yıpratılmış bir zamanda
kaybedenler için vardır mucize.
Mayıstı işte.
Vadide zambaklar açıyordu.
Beyaz bir atın yelelerinden tutundun hayata.
II
Oyun ilerledikçe anlıyorum
Onu haklamanın kolay olmadığını.
Ben ki, altın rengine vurgun kalelere
güneşin batışında atlarını süren!
Pençelerin kokusuna vurgun,
bir dudağın kırılmasında üzgün,
en çok yakıştığında tebessüm sessizlikse
Kaybet!
Unut o şarkıyı
Ormana filler gir...
Ay aydınlattığında ormanı
kalenin surlarından bakarak
sadece karanlığı gören;
Şahın tek çocuğusun sen.
Gök gürlediğinde
kazandığını sanma artık!
Optik yanılsama...
Hengamesi kendi içinde saklıdır aşkın.
Bekle,
ayışığı ayna olunca
yengeçlerin ışıltılı gözlerini bekle.
Seven, tenine yazarak konuşacak.
Bir yağmur yağınca ormanlara
ağzında buruk bir tad kalacak.
Sen ki atın yelelerin de büyüyen.
Bir rüzgar ol belki bir şarkı.
Es...
Es geceden geceye.
Sıradan oyun yok.
Her hamlenin hüznü vardır.
Islak saçlar kurumaya başladığında
ben bir oyuncuya rastladım.
Aşkın üzengisinden kavramış
kaybederek kazanmış...
Sevdim bu oyunda onu.
Sadece atını isteyerek
kabusa benzeyen sesinin izinde
yanlış hamleler yaparak ona ulaştım.
Ben yeniden başlayacağım.
Nehri takip ederek
döndüğüm yere gideceğim.
Her karenin bir kara veba olduğu,
infazın başladığı yerde
piyon kasırgalarından kurtularak
atlarla açılacağım hayata.
Ey günbatımlarını anımsatan dalgın balıkçıl!
Külün kağıt üzerinde yuvarlanması gibi
güneşin şaha kalkarak battığı anlarda
hep krallardan bahsedeceğim.
Kayıt Tarihi : 10.6.2002 00:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

sevgiler.
TÜM YORUMLAR (1)