Eskimiş bir toz yığınının içinden,
Koşup gelen çocukluğuma sarıldım yeniden.
Geceye zeval olmaz ama,
Göz gözyaşı döktüm sararmış bir örtünün üzerine
Dikiş izi var dediğim yerden..
Hayal meyal hatırlıyorum.
Ahşaptan bir ev, eski bir tavan.
Rutubet kokan odasından el kol sallıyorum gidenlere.
Sanki yüzümden esmer bir adam geçiyor da,
ben görmüyorum.
Ve yağmurun sesi ıslak bir kapıyı aralıyor içeriye doğru.
Kim o "diyor birileri..
Kimseyi tanıdığımdan değil de,
Yol vermişliğin hüznü kalıyor bir yerde.
Üstünü açık bıraktığım sandıktan neler dökülüyor neler..
Aslında,
Herşey derin bir çizginin bıraktığı yeri kesiyor.
Bıçağın ucunu sıvazlayan kalbim,
Neredesin diyor?
Siyah beyaz bir fotoğrafın diğer köşesinde unutulan,
Enkaz yığınına dönüşüyorum..
Susmak yetmiyor bazen.
Yazdığım bütün kelimeleri ezbere bilmesem de,
Şuraya oturtup, bekle diyorum
Bekle!
O günde gelecek elbet..
Ben de unutacağım seni..
Ve inadına,
Çiçekli şiirler yazacağım gidişine...
Kayıt Tarihi : 12.8.2019 00:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!