Ey sevdiğim,
Bizi bir imkansıza sürükledin
İmkanlı Aşk’ımızı imkansıza çevirdin
Mücadele edeyim derken
Bende imkansıza tuz kattım.
Artık geri dönsen de, ben dönemem
Ey yar,
Bu gönül sana dar
Somutsun, çok uzaklarda
Yoksun ki yanımda
Soyutsun, çok yakında
En derin uykuların bölündüğü
Sabah namazıyla açılan camdan
İçeri süzülen Misk kokusu
Başlayacak günden daha masum
Bereket ve rahmetin bol vakti
Günahsız sessiz ve sakin
Bir Filistinli doğuyor
Bombalara komşu oluyor
Rabbim seni seviyor
Ağla Filistin ağla
İslam dünyası uyuyor
Bir yaprak düşer fraktal düşlerden
Düşler ki boyutludur, yıkılır
Ay'ı üstüme salan, gece değil mi?
Gecenin karanlığında
Pencereden yağmurun yağışını seyrederim
Ve cama doğru tüten sigara dumanın
Aldığı şekil sen
Belki yoksun ama
Göz yanılgısı işte
Sadece geçip giden göçebeler'iz biz bu hayatta ve kainatta
Başkalarının yükünü sırtlarız omuzlarımızda
Hiç bıkmadan, usanmadan ve yorulmadan
Zordan çıkmak, çıkabilmektir önemli olan
Bilmem ki, Yoksa daha da akdetmeli mi
Kafi gelmez belki bunca uğraş, bunca gayret
Elbette yolun başı, hiçbir şey belli değil
Yinede az çok gidilecek yol evladır
Bu yolun inişi var yokuşu var
Seninle, seni tanımam
Sensiz, beni bulmam lazım
Aklımdan geçenleri, söylemem lazım
Ama benim gitmem Gerek
Bahar Mevsiminde açan gülleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!