Beni bilirsiniz, ben sizi bilmem, bilemem
Bir yosmayı ha demeyle öpemem
Ağlayamam geceleri derde düşünce
O ağlar hem de ne ağlar
Oturup izlersiniz
Ben eskiden yıldızdım
Sonsuzluğa verdim gövdemi
Gökyüzüne dolu girdim boş çıktım
Büyükayı yedi düşlerimi
Kuyruklu yıldızım ben de şimdi Halley gibi
Köşelerim törpülendi
Kallavi gülüşler, düşler ve usturalar sokağında
Altmış yaşın getirdiği yorgunluk,
On beş yaşın verdiği huzursuzluğun,
Tam ortasındaki tezgâhta
İçimizde en çok saygıyı hak eden karıncalar,
Toprak ölüleri ve karamsar mutluluklarla beraber
Bu bir yoklar âlemidir
Yok oğlu yok
Önümde bir çıkar yol ardımda bir sığınak
Yalvaracak gökyüzü sağlam basacak toprak
Yok
Eski zamanların cemiyet yüzleri
Kıranta beylerden seçilirdi
Rönesans o beyleri gönderdi
Milenyum pırlanta bebek istedi
Kara erdem treni süründürdü garipleri




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!