Yarını olmayan güne alışamam gibi geldi
Aşk bu, sözde değil özde kalsın
Kalsın demekle olmuyor buyruksuz elçi
İsterim gönlümce gelsin
Tutsun soluğumdan vursun keskin nişancı
Gökyüzünü ciğerlerinden evvel mor kanıyla soluyan
Ve karanlık lokmasını delirircesine yutan
Ardından piç diye bağırılan kimsesiz
Anası babası belirli kendi belirsiz
Tragedya çocuğu
Aşk çocuğum iyileşmez küllerinin içinde
Avuçlarında uçurum, beynim ellerinde
Kim bilir ardında ne var şakıyan?
Bildiğimiz berrak mı
Yoksa kara toprak mı?
Doğum sancıları çekilir, kanlar giderilir
Sonrası yaşanmamış sayılabilir icabında
Kim gelmiş kim gitmiş
Seven kim sevilen kim
Ölen kim üzülen kim bilinir
Seni sevmek ateşi sevmekle bir
Eller tutuşturur, narından ben yanarım.
Kaldırım taşlarının tozlu aralarında,
Karınca ölüleri gibiyim
Yaşadığımı herkes biliyor
Öldüğümün hiç kimse farkında
Bu hafta işe gitmiyorum uzuun uzun yatabilirim. Ya da
en azından kendi işime gitmiyorum diyebilirim. Bir yandan
geç de olsa her sabah kalkmalı mıyım onu da kestiremiyorum.Bir kıl veyahut toz zerresi gibi önemsizleşiyorum günün öğle saatlerinde. Sabah ise bir o kadar ağırım devlet erkânı gibi karşılıyor beni ayaklarım. Akşama doğru yaşamımı bilmem bu kaçıncı sorgulayışım. Kelimelerimi de bu sorgulamaya borçluymuşum gece yarısı daha iyi anlıyorum. Hem bu sefer aldanmıyorum. Zaten ne kadar aldanırsan o kadar aldatırsın unutma emi çocuğum. Sen bu dünyanın ilk şiir yazanı değilsin ki utanmana gerek yok. Veya var ulan!
Utan.
Mutluluk çanları çalıyor yüreğimde
Sanki hafifliyorum
Gökyüzü olup bulutu kucaklamak istiyorum
Feryat figan yerine yağmur olsun dileğim
Yaşamak istiyorum
Uykusuzluğumu özledim
Zor
Vallahi zor
Bir şeyleri anlamak mı anlatmak mı desem
Baksam görmesem
Duysam söylemesem
Dokunsam hissetmesem
Ben bu soğuk zamanların unutuluş kölesiyim
Bu fedakâr insanların bir azimkâr sesiyim dedim
Vurdum kapıyı çıktım
Kapının ardından bir de baktım ki korkaktım
Nasıl olsa bir gün kendimi tanıyacaktım
Hepsi bu
Asi karanlıkları zapt edemez yanarsın
Çözülür ellerindeki o kara yazı
Bu senin vurgunun, bu ince sızı
Ki yalnız bıçak keser yalnızlığını
Bıyıklarından tüter pas isli duman




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!