Sabah olduğunda kalk evlat uyan,
Diyen! Canım annem seni özledim.
Çay hazır evladım çay soğumasın,
Diyen! Canım annem seni özledim.
Önce siz oturun canlarım benim,
Hasret denen zehrin, tadını tatdım,
Anlatmam imkansız, hüznüm dorukta,
Neşeyi sevinci, kaldırıp attım,
Anlatmam imkansız, hüznüm dorukta,
Vurgun yedim sanki, başım dönüyor
İdrak bir ıstırap, cana saplanır,
Kalbim bir fırındır, sessizce yanar.
Yollar yokuş olur, kader yüklenir,
Her adım iz bırakır, silinmesin der.
Korkular örerken, geceden duvar,
Gözlerim yollarda seni beklerken,
Sana olan duygum,dolup taşarken,
Senin hasretinle, kalbim titrerken,
Bütün ümitlerim, kayboldu gitti.
......Herkes kıskanırdı, sevgiliydik biz,
......Kalmadı kalbimde, sevdandan bir iz.
Ey kaplan pençeli kız, nerden çıktın karşıma?
Gözlerin şimşek çaktı, ruhun yıldırım attı,
Şu gönlümü fethettin, o vahşi bakışınla,
Küllenmiş garip gönlüm, yeniden alev aldı.
Güzelliğin fırtına, beni kasıp kavurdu,
Kuldan şefaat beklemek, günahtır ve ahmaklıktır,
Şefaat Allah'a mahsus, tek şefaatçı Allah'tır.
Kur’an (Zümer Suresi, 44. Ayet)
"De ki: Bütün şefaat Allah’a aittir."
Dur dinle dedim sana, sözümü dinlemedin,
Niçin dinlemedin ki, dinleseydin anlardın,
Gerçi sen o zamanlar, daha toydun çocuktun,
Uçmasını bilmeyen, minik bir serçe gibi.
Şimdi kalbim bomboştur,kafam karma karışık,
Nasıl bir geceydi, anlatsam dünü,
Ay-aydın parlıyor, yıldızlar dansta,
Topraktan fışkıran, sevgiler raksta,
Günah teris olmuş, sevap günüydü,
Dağlar bir başkaydı, dikti başları,
Şarkıyı duydum da, girdim içeri,
Dikkatimi çekti, gülen gözleri.
Dinledikçe şarkı mest etti beni,
Ne güzel şarkı bu, çal bir daha çal.
Aşkımızı hece hece anlatan,
Gençlik yıllarımı, maziye kattım,
Her gün senin için ağıtlar yaktım,
Bazen isyan ettim, feleğe çattım,
Aşkıyla yandığım, o güzel sensin.
Seni seviyorum, diye yazarken,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!