gülüşünün sıcaklığı düşer yüreğime
güneşe bedel parlaklığı gözlerinin
papatya olur ellerimiz
ellerimizde güvercin beyazı
sevda sarısı
bir sevdadır yaşamak. soluk almaya yeni başlamışcasına, ölüme bir soluk kadar yaklaşmışcasına dolu dolu, ertelemeksizin dokunuşları, sevda sözlerini gecelere havale etmeksizin bir sevdadır yaşamak. İhanetin, yalanın, kahpeliğin yanı başımızda arkamızı dönmemizi beklediğini bilerek güvenmektir en umulmadık anlarda ve en umulmadık kişilere merhaba diyebilmektir yaşamak.
yok sayıp tüm ayrılıkları bakışmalar armağan ederek güzellere, çocuklara ve geride kalanlara ömür bağışlayarak gidebilmektir yaşamak. yalnızlıklardan çoğulluklar çıkararak, kalabalıklar içinde bilinçlice yiterek denizde balık, gökyüzünde kuş, karada ağaç ve uzayda yıldız olabilmektir yaşamak. ve iç huzuruna ererek vicdanımız tarafından mahkum olmamaktır yaşamak.
ey sevgili...! ey güzeller güzeli....bıraktığımız iz izlek oluyor ardımızdakilere. söylenmiş olanlara ekleyerek sözlerimizi sevdaları büyütüyoruz yüreğimizde. kendimiz bile inanamayıp düşlerimizin büyüklüğüne anlıyoruz ki; sevdadır yaşamak. ve yaşamak her günü ve geceyi sevgililer günü ve gecesi ilan etmektir.
her gece gökyüzündeki yıldızlarda birbirimizi çağrıştıracak yıldız kümelerine bakıp, birbirimize ulaşmak için ateş böceklerinin ışıklarıyla yola çıkabilme cüretidir sevda. bir çiçekten beklenmeyecek inat ve sabırla baharı muştulayan kardelenler gibi yokluklardan sevdayı ve sevgiliyi çıkarabilmektir yaşamak.
bir sevdadır yaşamak. kurşunlara, bombalara, tutukluluklara inat türkülerle, gülüşlerle, sevdanın özgürleştiren hamuruyla barışı bağırabilmektir yaşamak. ve yıllar da geçse sözümüzü, adımızı,kavgamızı miras bıraktığımız çocuklarımızın gönenciyle kendimizden vazgeçebilmektir yaşamak.
Madenciye
umutlar ayrılığı yaşıyor dostum
suya atılan kömür közü yüreğimiz
taş tozunun tükettiği
grizularda
göçüklerde
(Mektup 1)
ne yana gitsem sensin vardığım
ne yana gitsem sensin vardığım. sevmek böyle oluyormuş. dur durak bilmeksizin bütün gidişlerimde yüreğime koyduğum, göğsümün ince sızılarında adını anımsadığımsın. varlığında bile özleyip,anlatamamak, lal olmakmış seni sevmek...
ne yana gitsem sensin vardığım. sana kurup bütün saatleri üç vardiya seni sevmek... kimsenin bilmediği zamanları yaşayarak, yalnızken seninle, seninleyken yine seninle... hastalanmakmış sevmek.
bir delilik durumu. aklın,mantığın coşması, görünce yüreğin dört nala koşmasıymış sevda...sevda tüm ozanların bin yıllardır yazmaya çalıştığı ortak şiirin adı, kimsenin yazamadığı...
ne yana gitsem sensin vardığım. dünyanın en büyük ve kutsal uğraşlarından biriymiş sevmek...madencinin güneşe ulaşınca yüzüne vuran gülüş, kömür tozunun gözlerine çektiği kalemmiş sevda. korkuyu yok eden, gönül köprülerinde Deli Dumrul gibi ak güvercin kılığındaki Azrail’le karşılaşmakmış sevda... ve ömür bağışlamak, sevgiliyi bir gün daha fazla yaşatmak için...
ağaçların doruklarında kovalaşan
kentlerin üzerinde duraksayan
parlak
ateşten
akateşten
takımyıldızları
Çağla
camın buğusunda yol
yolda damla çoğul çağla
damlada sen
gidiyoruz işte teni yaka yaka
sende ben elimde kalan yanımla
MEKTUP 3
özlemin kötü huylu bir ur gibi oturdu yüreğime. şimdi ellerinin değdiği yerleri seviyorum. saatleri sayıyorum geleceğini bilmenin ve beklemenin telaşıyla. saatin akrebi beklemekle geçen zamanları zehirliyor senin geleceğin ana kadar. şimdi severek baktığın, konuştuğun, sularını bardakla sunduğun çiçeklere bakıyorum heyecanla. hepsinde senden bir iz bulacağımı umarak dolaşıyorum tek tek. selamlıyorum senin gibi. ve senin gibi suluyorum mutlu olacağını bilerek...
şimdi geriye sarıp anılarımı seninle karşılaşmamızı, bahçelerde gizli gizli buluşmalarımızı canlandırıyorum. çocuktuk...çocuk yalınlığımızla çıktığımız yolda büyüttük birbirimizi ve kızımızı. kızımız da bizi. ve öğrendiklerimize kendimizden kattıklarımızla öğretmeye başladık sevdayı...yaşamı.
seni
sonbahar ölümlerinin
kışa akan yalnızlığında
aradım seni
seni hüzünlü iç çekişlerin
kör derinliğinde
merhaba salim abicim ben gülçin kardeşin.imla kurallarıyla ılgılı eleştirilerini buyuk bı saygıyla aldım fakat bılmenı ıstedıım bişey var edebiyatım ve dil kurallarım gayet yeterlı ve ıyıdır sedece bilgisayarım olmadığı ve param cok olmadıı ve ayrıca calıstığım için zamanı hızlı kullanmak adına oyle ...
Antoloji dünyasının sevimliliklerinden olsa gerek, kendini mücevher gibi gizlemiş bir şairle karşılaşıverme olasılığı gerçekleşiverdi. Birkaç şiirini okuyunca, tüm şiirlerini okumaya, takip etmeye karar verdim. Başarılarının daimî olmasını dilerim.