Salih Yıldız Şiirleri - Şair Salih Yıldız

Sabah, öğle, ikindi, cihana hayat ezan.
Akşam, yatsı beş vakit; İnsana âyât ezan!

Çağırıyor felaha, İbadete Allah’a c.c.
Mukime ve seyyaha; candan beyyinat ezan!

Doğdum nazla ve büyüdüm,
Sevemez sem vay halime.
Pabuçlarımı sürüdüm,
Eremez sem vay halime.

..........Vay halime vay halime,

Okyanus ötesi senaryolarda,
Rol alıp ülkeyi yeme be ahmak.
Milletten aldığın emânetleri,
Hayra harcıyorum deme be ahmak.

Sana rol biçeni dosttun mu sandın,

Üç beş sefer hacca ve de umreye
Gidip keyif çatan! Gafil hacı bey.
Sıra zekâtını gelse vermeye
Hep çamura yatan! Gafil hacı bey.

Ülkende cehalet dolu diz boyu

Temmuz güneşiyle eriyen kardır
Her nefes eksilir, bir nefes ömür.
Boşa heba etmek kişiye ardır
Her nefes eksilir, bir nefes ömür.

Kimi dolu dolu pür neşe yaşar

Bu büyük hazineyi gizlemiş gecelerde,
Kullarını çok seven, Rahmeti bol Allah’ım.
Bırakıp bahaneyi, kalalım secdelerde,
Olsun bizi de öven, Rahmeti bol Allah’ım.

“Her geceyi kadir bil, her bir kulu Hızır bil”.

Bir küçük hediye birde güler yüz
Gönüller fetheder sıla-i rahim.
Hal hatır sorarken candan tatlı söz
Belalar defeder sıla-i rahim.

Hısım akrabayı ziyaret vacip

Vatan satan suçlu değil! Koruyanlar suçlu he-mi?
Özür yetmez yere eğil, devşirmeye yedir yemi.

Benim kafam çok karışık, çak kibriti alsın ışık,
Bunlar sütten çıkmış kaşık, sen suçlusun Mehmet emmi.

Sözlerim süslensin; senin yâdınla
Yoksa seni metih, zor be Osmanlı!
Şiirim beslensin; yüce adınla
Sevgin yüreğimde, kor be Osmanlı!

Şeyh edebali ki! Gönül sultanı

Buhar olur damla olur iner yere nazlı Su
Dağa taşa ve toprağa siner b-re nazlı Su

Hay isminin tecellisi karar kılmış kendinde
Yaratılış vesilesi girse nere nazlı Su