Ben yoktum! Yoklarda, yoktu bir zaman;
Sadece -O- vardı tekmil ve tamam.
Diledi, halk etti cümle âlemi;
Her şeyde ahenk var, her şey tastamam.
Ayrılık ateşi kor külleniyor o kadar
Mütebessim çehreni özledim babacığım.
Yokluğun hicran oldu sanki kesildim radar
Her sıkıntı basınca gözledim babacığım.
Kavi bir direk gibi görüyördum ben seni
Boynu bükük lale gibi, sana gelmek muradım.
Ben bir âşık sen nazenin, cev-ri sefa aradım.
Bak simsiyah saçlarıma, hasretin kar yağdırdı,
Büyük bir hüzne gark oldum, sanki kadre uğradım.
Ramazanın gölgesi düştü üzerimize
İbadet, zikir, dua sinsin sözlerimize.
Bin aydan hayırlıdır; Sultanı on bir ayın
Ümmeti Muhammed’e(s.a.v.) hediyesidir hay’ın.*
“Padişahı cihan olmak bir kuru kavga imiş.
Bir veliye bende olmak cümleden âlâ imiş! ”*
Sevgi pınarından içen, içirir nur ve feyiz;
Karanlık gecelerde o, parlak bir ayla imiş!
Her yiğidin yüreğinde,
Yerin vardır peri kızı.
Gariplerin çöreğinde,
Elin vardır peri kızı.
Âdem babayı kandırdın,
Ramazanda rahmet umman, Damla bir mi? Umman’la.
Belki milyonlar af olur, bir gecelik fermanla.
Bazı aylar bazı günler, üstün bir diğerinden;
Her şey bir sebebe bağlı; buğday çıkar harmanla.
Ümmeti Muhammed’e; ab-ı hayat Ramazan.
On bir ay tefekküre; yüce âyât Ramazan.
Eğer güzel geçerse, cümle yıl güzel geçer;
Vuslatı İlallaha hoş seyahat Ramazan.
Yüklendi güçlü ordular, fütursuzca üzerine
Osmanlının son kilidi, çözülmedi Çanakkale.
O güne dek rastlanmadı; bu savaşın benzerine!
Yorgun düştü amma lakin, üzülmedi Çanakkale!
Osmanlının son kilidi, çözülmedi Çanakkale…
Koparıldık ormandan, taze nazlı fidandık.
Bir bahçeye dikildik, cennete girdik sandık.
Bize kalsa o dağda, çer çöpün arasında;
Telef olur giderdik! Çünkü harabe handık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!