Tilkilerle planımız,
Kurtlarla yok avımız.
Koyunlarla olmaz yasımız,
Dik dur, eğilme, dürüstler kardaşımız.
Gönül düştü bir sevdaya,
Çok çırpındım kurtulmaya,
Yol göründü boğulmaya,
Dilek yazdım Mevlâ'ya.
Güneş az kaldı batmaya,
Misafiri soyan dünya,
Malı mülkü alan dünya.
Garip öksüz koyan dünya,
Var mı sana doyan dünya?
Kimse bilmez bu işi,
Kızma dünyalık yüzüne
Vurma dizine dizine
Herşey geçer izi kalır
Derman bulunmaz izine
Vurma sinene yüzüne
Gözünü dikme pembe güllere
Nasipte yoksa düşer ellere
Kapılır gidersin serin yellere
Aşıkların sonu düşer çöllere
Gözünü dikme pembe güllere
Biz düşmanı gelin aldık,
Kına yaptık elimizi.
Düğününde halay çektik,
Böyle yaktık evimizi.
Gelinimiz düşman kızı,
Yardın geçtin bu dağları,
Parçaladın kayaları, ağaçları,
Demir beton villaları,
Deprem misin, cani misin?
Suçsuz günahsız kulları,
Güzele düşenin yüzü güldürür
Sanki yeni dünyaya doğdurur
Kötüye düşersen kurdun ağzıdır
Kurtuluşun zor yer bitirir
Sanmaki bu aşkın beni güldürür
Bilmiyorum ne yapmışım,
Ben yolumu şaşırmışım.
Deli gönlü kaptırmışım,
Düşme peşime, peşime.
Sen işine, ben işime,
Göz yaşlarını döktün üstüme
Sönmez ataşı yaktın içime
Biz düşman değiliz bana kastın ne
Senden kaçıyorum düşme peşime
Karıştın artık bütün işime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!